K. Y. | Bölüm On Altı: Kül Olan Yürekler & Aşka İlk Düşüşler

42.4K 4K 1.5K
                                    

Selam,

Okuduğunuz saati not edebilir misiniz?

Bölüm On Altı:

Kül Olan Yürekler & Aşka İlk Düşüşler

Balkondan caddeyi seyrederken gövdemin iki yanından geçen kalın kolların varlığıyla istemsizce içimi bir sıcaklık sardı. Varlığının yanımda, yakınımda olması yetiyordu bazen güven duymama. Kılıç Arslan'a alışıyordum gün geçtikçe.

"Burnunun ucu kızarmadı mı soğuktan nokta burun?" diyerek başını sağ omzumun üzerinden uzatan Kılıç'a baktım göz ucuyla.

Çok yakınımdaydı bu yüzden başımı kaldırıp yüzüne bakmaya cesaret edememiştim. Parfümünün kokusu içime çektiğim havaya karışıyordu. Her nefes alışımda ciğerlerime doluyordu.

"Hmm," dedi genizden gelen bir ses tonuyla. Ilık nefesi yanağıma sertçe çarpıp tenimi karıncalandırırken, "Kızarmış." dedi.

Balkon demirlerine koyduğum ellerimin üzerine büyük ellerini koyarak soğuktan buz gibi olan ellerimi sıcak avuçlarına hapsetti.

Bir yapbozun kayıp parçası misali ellerimiz birleştiğinde tamamlanmışlık hissi sarıyordu içimi. "Donmuşsun," dedi hafif azarlar gibi. "Şuna bak, buz gibi olmuş ellerin."

Yanlış bir hamleyle geriye adımladığımda sırtım Kılıç'ın göğsüne yaslandı. Bu hamlemle ellerimi bırakmadan kollarını çapraz bir biçimde gövdeme dolayarak bana tamamen sarıldı. İri gövdesi bir kafes gibi bedenimi sarmış ve vücuduma çarpan soğuğu kalkan vazifesi görerek engellemişti.

Avuçlarının içinde sıkışıp kalan ellerimi kıpırdatınca parmaklarını gevşetti. Kasılan gövdesi ellerini tutup üzerimdeki kabanın cebine koyuşumla birlikte rahatladı.

Kedi gibi ona sokulup gövdesine sığınmak istediğimi fark ettim bir an. Mayışmışlıkla, "Sıcacıksın," diye mırıldandığımda, "Isıtayım seni de," konuşmaya başlamasıyla nefesi şalımın ince kumaşını aşarak kulağıma çarpmaya ve beni huylandırmaya başlamıştı.

Başımı sağ omzuma doğru yatırıp ondan kaçınmaya çalıştım ancak bu hareketimle yüzlerimiz birbirine yaslanmaktan öte gidemedi. Yeni yeşeren sakalları tenime sürtündü tatlı bir baskıyla. Bedenim rüzgarın önünde duran bir yaprak gibi titredi o an.

Bazı temaslarımız kalp atışlarımı hızlandırarak midemde küçük bir düğüm oluşturacak boyutta etkiler bırakıyordu üzerimde. O benim kadar etkileniyor mu diye merak ediyorum. Çünkü duygularımı saklama konusunda onun kadar iyi değildim.

Yanağıma yaslı olan yüzünü hafifçe tenime bastırarak sürttüğünde karnımda bir mikser dönüyormuşcasına bir hisse kapıldım. Ellerimi karnıma bastırmak için yüksek bir istek duysam da birleşik haldeki ellerimizi sıkmaktan öteye geçemedim o an.

Kılıç Arslan, "Boynundan huylanıyor musun?" diye sorunca, "Nefesin kulağıma değiyor ya ondan." dedim.

Sakallarını yeniden dizlerimi titretecek bir baskıyla yanağıma sürttü. "Boynunu öpemeyecek miyim karımın?"

KÜLLENEN YÜREKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin