K. Y. | Bölüm Yedi: Fırtına Öncesi Sessizlik

36.2K 3.7K 1.9K
                                    

Selam,

Okuduğunuz saati bu satıra bırakabilirsiniz

Emre Aydın | Beni Vurup Yerde Bırakma

Emir Can İğrek | Saman Sarısı

Bölüm Yedi:
Fırtına Öncesi Sessizlik

Yazar Anlatımından...

Gözlerinden durmaksızın akan yaşlar birkaç gündür esen kuvvetli rüzgârın etkisiyle pürüzlenen ve pembeleşen narin yanaklara doğru incecik yollar çizerek süzülse de gül kurusu rengine çalan dudaklardan bir güneş gibi doğan gülümsemeyi gölgeleyemedi o an. Ela gözbebeklerinin içi yaşlarla kaplanmış parlıyorken, ıslak kirpiklerini işittiği sözlerle birlikte kapayıp başını arkasındaki yatağa doğru yasladı. Boğazına düğüm atan tüm hislerden bir dakikalığına da olsa uzaklaştı.

Her şeyin olurum, demişti.

Birinin her şeyiniz olmak istemesi ne demekti?

Kılıç Arslan'ın söyledikleri Aslıhan'ın kırık dökük olan yüreğinde tarifi zor duyguların filizlenmesine yol açmıştı. Çorak bir toprağa ekilen umuttu bu. Göğüs kafesinin içinde ufacık kıpırtılar oluşuyordu Kılıç ona böylesine adımlar attıkça. Yağan karın altından çıkan kardelenler misali, kara kışın çöktüğü yüreğine bahar müjdeleniyordu.

Kılıç içine ekilen şüphe tohumlarıyla daha fazla sessiz kalamadı. "Başka bir şey var," dedi öğrenmek isteğine karşı çıkamayarak. "Sadece görüşmemizle ilgili değil, yanlış mı düşünüyorum? Canını sıkan bir şeyler var. Anlat ki çözüm bulabileyim."

Aslıhan kendini kapana kısılmış gibi hissetmekten alıkoyamadı. Oysa bugün çok güzel geçmişti. Görüşmedeki konuşmalar, Kılıç'la aralarındaki iletişimin ilerleyişi, yaşantıları hakkında bilgi sahibi olmaları, daha bir sürü şey... Eve geldiği an kapıda başlamıştı bütün huzursuzluk. Bu evdi kalbini sıkıştıran, içine sıkıntı sokan. Annesi ayrı abisi ayrı dert oluyordu başına.

Annesinin onu uzağa göndermek istememesinin sebebini iyi biliyordu. Giderse kocasının bütün bakımı üstüne kalacaktı. Hilmi çalışmak zorunda olacaktı. Çünkü kendisini hizmetçi gibi kullanıyorlardı, bu yüzden gitmesi onların zararına olacağından engel olmaya çalışıyordu.

Amcasına haber verenin de annesi olduğunu düşünüyordu aslında. Çünkü amcasının çarşıdaki dükkanı, yemek yedikleri restorana çok ters bir istikamette kalıyordu.

Ahlaksızlık yapmış gibi yaftalanması ise cabasıydı. Asıl onu üzen de buydu. Annesi nasıl bu kadar ileri gidebiliyordu? Vicdanını kızına karşı nasıl bu kadar yitirebiliyordu?

Isırmaktan kızarttığı dudaklarını birbirine bastırdı. Kılıç tanıdığı kadarıyla çok iyi bir gözlemciydi. Mimikten, ses tonundan iyi analizler yapan biriydi. Şimdi de anlamıştı işte ters giden bir şeyler olduğunu.

"Benden habersiz birine söz vermiş abim," dedi gizlemekten rahatsızlık duyarak. Eninde sonunda duyulurdu.

Bir başkasından duyarsa kendisine karşı güvensizlik oluşurdu. Aralarındaki güven köprüsü kurulmadan kopsun istemiyordu. Bu meseleyi anlatmak belki de bütün her şeyi bitirecekti. Bunu göze alarak anlatacaktı.

KÜLLENEN YÜREKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin