4.

80 19 12
                                    

"Beyler bir toparlanın." diye ciddiyetle konuştu Gürkan. Ellerimle oynamayı kesip ona baktım. Doğan bile uykusundan uyanmıştı ve yarı açık gözleriyle Gürkan'a bakıyordu çünkü Gürkan çok nadir ortaya fikir atar ya da önemli bir şey söylerdi.

Gürkan sigara paketinden yavaşça bir dal çıkartırken Doğan da ona küfürler ediyordu. "İki dakika uyumama izin versenize. Zaten bu sikik her sabah bölüyor uykumu." diye bana atıfta bulundu. Küfür kısımlarını pek dikkate almıyordum artık, ağzı bozukluğu bizde alışkanlık yapmıştı. Özellikle de bende. Çünkü nasıl yaklaştığımın bir önemi olmaksızın küfür yiyordum. Olumlu ya da olumsuz fark etmez, ağzımı açtığım anda küfrü garantilemiş oluyordum.

Kendimi savunmaya bile geçmeye kalkışmamıştım ama Çağlar benim yerime "Seni uyandırıyor çünkü siktir olup evimize gitmemiz gerek aptal herif." dedi. Daha sonra umursamazca kutu birasını kafasına dikledi. Birkaç kez çalkalayıp bittiğinden emin olunca yere atıp ayağıyla ezdi. Doğan da pek tepki vermedi. Ben hariç diğerlerinin hakaretlerine pek kulak asmıyordu. Ben kalkıp da ona aptal herif desem büyük ihtimalle suratımı dağıtırdı.

O sırada sigarasını yakmış olan Gürkan derince bir nefes çekti ve dışarı sıkkınlıkla üfledi. "Didişmeyi kesin. Canım sıkıldı benim." dedi. Bana kalırsa bu bir tür kıskançlıktı. Çağlar'la didşen tek kişi olmak isterdi eminim. Ben de aynısını düşünebilirdim de neyse ki Doğan pek polemiğe girmiyordu. Yani, Doğan'ı kıskanmazdım herhalde...

Aslında benim de canım sıkılmıştı, herkesin burada bir uğraşı vardı. Doğan çoğu zaman uyurdu, Gürkan ve Çağlar da kavga ederek poker falan oynarlardı. Ben sadece oturuyordum galiba. Süs eşyası gibi. Büyük ihtimalle onlar için ne ifade ettiğim sorulsa aynı cevabı verirlerdi.

Doğan yerinde biraz doğrulup esnedikten sonra. "Hadi bir şeyler itiraf edelim." dedi. Liseli ergenler gibi oyunlar oynuyorduk son birkaç gündür. Yine de eğlenmiyor değildim. Doğan'ın hayatı hakkında daha çok bilgim oluyordu. Nereden bakarsak artıydı.

Gürkan kafasını sallayıp biten sigarasını yere attı. Ayağıyla ezdikten sonra "Başla o zaman." dedi. Gözlerimi Doğan'a çevirdiğimde "Siktir oradan, sen başla bu kez." diyip güldüğünü gördüm. Bazen böyle gülüyordu, aslında eğleniyor gibi değildi. Daha çok hayatı alaya alıyormuş gibi geliyordu bana. Hiçbir şey umrunda değilmiş, üç gün ömrü kalmış ve önüne gelen her şeyle dalga geçiyormuş gibi.

Gürkan gergince ofladı. Bir şeyler söylemek ister gibi ağzını açıp kapadıktan sonra "Neyse, ben eşcinselim gençler." dedi. Ben bu duruma aşırı şaşırmıştım. Aynı şekilde Çağlar da. Çünkü Gürkan dışardan görseniz her gece başka kızla takılan ve barlardan çıkmayan piç ve zengin kitap karakterlerine benziyordu. Ya da şu Amerikan filmlerindeki popüler gençler gibiydi. Ayrıca daha önce erkeklerle yakınlaştığını da pek görmemiştim. Gerçi Çağlar'ın da görmemiştim, ona şaşırmamamın nedeni ara sıra bana eski erkek arkadaşlarından bahsetmesiydi. Gürkan böyle bir şeyden de bahsetmemişti. Demek ki herkesi dış görünüşüne ve hareketlerine göre yargılamamam gerekiyordu. Bu gerçeği bu yaşta fark ettiğim için kendime biraz kızdım ama sonra geç olsun güç olmasın diye düşündüm.

"Amına koyarım Gürkan, bu kadar basit şeyler itiraf edeceksek ben de eşcinselim o zaman." dedi Doğan. Daha sonra Gürkan'ın önündeki paketten bir sigara alıp yaktı. Normalde Gürkan buna kızardı ama şaşkınlıktan ne diyeceğini bilememişti. Doğan açısından çok fevri ve tuhaf bir itiraf olmuştu.

Uzun bir süre sessizlik oluştu, anlaşılan herkes az önce neler olduğunu düşünüyordu. Bu sessizliği bozan kişi Çağlar oldu. Biraz öksürdükten sonra, "Tamam, sen devam et Batu." dedi. Bu sözü üzerine parmaklarımla oynamayı kesip biraz etrafa bakındım.

Aslında itiraf edecek bir şeyim yok sanıyordum ama bana seslenince birden aklıma geldi. Yerimde biraz kıpırdandıktan sonra "Benim gerçek adım Kuzey aslında." dedim. Kimlikte Kuzey yazmasına rağmen sanki öyle değilmiş gibi herkes bana Batu diyordu. Açıkçası bu ne zaman başladı hatırlamıyordum bile ama, kendimi bildim bileli hep Batu olmuştum. Bir sorun olmayı geçin, Batu olmayı daha çok seviyordum.

Gürkan gülerek nedenini sorduğunda omuz silktim, Batu ismine çok alışmıştım. Şimdi birden bana Kuzey demeye başlamazlar umarım diye düşünüyordum. Bu nedenle konu uzamasın diye Çağlar'a "Sıra sende." dedim.

Çağlar ona seslendiğimde gergince bana baksa da sonradan 'en fazla ne olabilir' diye düşünmüş olmalı ki ellerini cebine sokup genişçe arkasına yaslandı. Kendimi olası bir 'ben aslında hayat kadınıyım.' itirafına hazırlarken daha tuhaf bir itiraf geldi.

"Ben zenginim beyler." dedi tek nefeste, hızlı bir şekilde. Daha sonra birasından bir yudum aldı. İşte buna gerçekten şaşırmıştım, ne bileyim kanatlarım var falan dese ya da aslında deniz kızıyım dese daha az şaşırırdım. Çünkü Çağlar hiç belli etmemişti böyle bir şeyi, hatta ben onu hep fakir sanmıştım. Hatta sırf bu yüzden bazen bursumdan ayırıp ona bira alıyordum..

Doğan yine hakkımızda her şeyi biliyormuş gibi hiç şaşırmadan "Vay pezevenk, ben de bu kadar vergiye rağmen nasıl her gün kutu kutu bira getiriyor diyordum." diye söylendi. İnsan biraz şaşırır diye söylendim içimden. Her şeyi önceden biliyor gibiydi.

Onun bu tepkisiyle şaşkınlığım biraz dağıldı ve kıkırdadım. Bu itiraf işi çok tuhaftı, resmen hiç beklemediğim şeyler olmuştu. Ne bileyim, hiç birimiz dışardan gözüktüğümüz gibi değidik galiba.

Bir süre sonra gözlerim merakla Doğan'a döndüğünde heyecanla ne diyeceğini beklemeye başladım. Belki ailesiyle ilgili bir şeyler itiraf eder diye bekliyordum. Hakkında daha çok şey öğrenmek istiyordum, ailesi ve yaşantısıyla ilgili.

Kollarını masaya dayayıp biraz öne eğildikten sonra sırıtarak bana baktı. Ama o kadar tuhaf bir sırıtıştı ki, anlam yüklemekte bile zorlanmıştım. Sanki bir şeyler ima ediyormuş gibiydi. Ya da daha çok 'Şimdi bittin sen.' bakışı gibiydi. Aynı zamanda aşırı derecede alaycıydı.
"Beyler." dedi. Buna rağmen sadece ve sadece bana bakıyordu. Hala aynı şekilde sırıtıyordu da. Kapkara gözlerine bu kadar odaklanmışken dediklerini anlamam biraz zamanımı aldı. Anladığımda da paralize olmuş gibi çakılıp kaldım zaten.

"Ben yatağımdan başka yerde uyuyamam."

---

yakalandık batu kaç kaç

edit: bu kısım çok beğenildiği içim söylemeden geçmek istemedim ama;

bu olayın gerçekten yaşandığını ve benim Batu konumunda olduğumu biliyor muydunuz?

okuduğunuz için teşekkürler umarım beğenmişsinizdir.

M.A.S.A (remastered)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang