19.Bölüm: GEÇMİŞİN KIYAMETİ

3.3K 267 310
                                    

Selamlar,
sonunda döndükkk❤️

Hikayemize devam etmeden önce yıldızları yakmayı unutmayalım 🌟

Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim :')

Keyifli okumalar!

*

Yeni bölüme geçmeden önce uzun zamandır buralarda olmadığımız için geçmiş bölümlerin kısa bir özetini bırakacağım. Olayları hatırlayıp öylece bölüme geçebilirsiniz...

Eğer Peşinden Gelirsem'de daha önce...

Burak'ın babası tarafından bıçaklı saldırıya uğrayan Armin hastanede tedavisini gördükten sonra kendisini dolandıran Sinan'dan intikam almak için hırsla hazırlanır. Kulüp'te dövüşmeyi öğrenirken bir yandan da Barlas'tan silah eğitimi alır fakat bunu Saruhan, İpek ve Eymen'den gizler. İpek'in eski aşkı Devran ülkeye geri dönmüştür. Sultan'ın oğlu Devran'ın dönüşü ekibi endişeye sürükler çünkü İpek'in yaralı geçmişi onu darmadağın etmiştir. Armin'in eğitim aldığı Barlas ise Devran'ın yakın adamlarından biridir.
Armin, Barlas'la yaptığı son silah taliminde bir yarışmadan haberdar olur ve bu motor yarışına Sinan'ın katılacağını öğrenince onunla yüzleşmek için oraya gitmeye karar verir.
Armin eve döndüğünde Saruhan'ın odasına gider. Saruhan uyurken baş ucunda ona hislerini açar ve ilk kez ona karşı hisleri olduğundan bahsettiğinde Saruhan, Armin'i dinliyor olur ve ilk kez aralarında bir yakınlaşma yaşanır.

***

Saruhan beni öptüğünde zaman durdu. Dudakları tenime dokunduğunda geçmişin iniltisi sustu.

Saruhan önce bir yara açtı kalbimde. Sonra kanayan yaralarımı dudaklarıyla örtmeyi seçti. Hiç dinmez sandım. Durulmaz kanım, beni öldürene kadar akar ama yanıldım.

Saruhan'ın dudakları beni iyi etti. Yaralarımdan öptü ve dudaklarından tenime yıldızlar döküldü.

Geçmedi elbet ama iyileşir gibi oldu.

Silinmedi izler, yalnızca kabuk bağladı.

İkimizde berbat bir hayatın parçasıydık ancak birbirimize söz vermiştik. Geçmişi unutacak, yeni bir başlangıç yapacaktık çünkü eğer istersek birbirimize zehir değil şifa olabileceğimizi biliyorduk artık.

Odasına geldiğimde uyuduğunu sanıyordum. Onunla yüzleşmem için iyi bir fırsattı sözde. Önce karşı koyamadığım hislerimden bahsetmiştim ona. Birbirimize iyi gelmeyeceğimi bildiğimden bu geceyle birlikte hislerimi kalbime gömüp öylece odadan çıkacağımı düşünmüştüm ama Saruhan tüm konuşmalarımı duymuştu.

Bana karşı hiç bu kadar içten olmamıştı bu zamana kadar. İlk kez bana böyle bakmış, ilk kez güçlü kolları beni böyle sarmalamıştı. Dudakları dudaklarıma değmese de sıcaklığı tenime dokunduğu an tek bir şey istemiştim.

Tanımak. Saruhan Kalaycı'yı yeniden ve derinden tanımak.

Saruhan, tanıştığımız günden beri bir bilinmezdi benim için. İlk günden itibaren yalnızca tartışmış, inatlaşmış ve birbirimizi örselemiştik. Oysa ilk günlerde ona bir şey söylemiştim.

"Yavaş yavaş okunması ve her satırı idrak edilmesi gereken bir kitaba benzetiyorum seni."

Ben o kitabı hiç okumamışım meğer. Hiç elime almamışım. Yalnızca uzaktan, tozlu rafta nasıl durduğuna bakıp dururken kitabın içini gördüğümü sanmışım. Meğer ne yanılmışım.

EĞER PEŞİNDEN GELİRSEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin