🔧 KIRIK KÜP

1.2K 44 55
                                    

🤍

Makyaj, kısa şort, çizmeler, üzerime bol bir sweatshirt giydim o da tamam. Hazır sayılırım. Tabi gitmeden önce alamazsam tüm planı iptal edecek bir izin lazım, hemde Komando Nejla'dan. Ufacık, mini minnacık bir detay.

Yanıma aldığım avuç içi kadar olan çantanın içine yalnızca telefonum ve kredi kartım sığarken onu kaptığım gibi koşar adım merdivenlerden inip mis kokuların geldiği mutağa sinsice adımladım.

"Anneannelerin bir tanesi, çocuklarımın nenesi evimin direği!" Kapıya kıçımı dayayıp kolumu da yukarı doğru uzatmışken seksi girişimi yapmıştım. Bacağımın tekini usulca ileri uzatıp yavaşça salladım, önce dümdüz ileri sonra içeriye doğru toparla ve sonra tekrar...

Şort kaba etimin bittiği yerden iki üç parmak uzun olduğundan bu hareketler ayıcıklı pijamalarımla yaptığımdan çok daha seksi durmuştu. Eyvah! Bunu görürse valla hiç göndermez beni he.

Bacaklarımda gezen düşünceli bakışlarım gelen öksürük sesiyle bölündü. "Kocanın geleceği içine mi doğdu kız!" diye yalandan bir kızgınlıkla söylenen Komando Nejla elini desteklercesine yanında duyduklarıyla öksürük krizine girmiş bir adet domates Araz'ın omuzuna vurduğunda sırıta sırıta yanıma geldi.

"İyi bak oğluma tamam mı?! Ben yemek hazırladım size, onları da alın orada yersiniz." Nejla başkanın bakışları Araz'a döndüğünde yumuşadı, ben bu rezilliğimden dolayı bırak onunla atışmayı yutkunamamıştım bile. "Sizi gidi hınzırlar sizi." diyip elini Araz'a doğru salladı, içine içine güldükten sonra boynundaki şalını omuzunun üzerinden geriye atıp bana, boyunun kısalığından dolayı nasıl yapabildiğini hiç anlayamasam da, üstten üstten bakıp salona geçti.

"Anneannem saçmalıyor ya kusura bakma." diye mırıldanıp onun yanına masaya gittim. Bir an önce burayı terk etmek istediğimden başkanın hazırladığı yemek kaplarının kapaklarını bir bir kapamaya başladım.

Bana göz kırparak şehvetli hareketlerde bulunan lahana dolması salyalarımı akıtırken ağzıma peş peşe beşe yaklaşık beş tanesini sokuşturdum. Ben bir dolma canavarıyım, bir tencere yerim.

Bakmayın böyle yemek kabını önüme koyduğuna, Araz burada olmasa ellerime ellerime vururdu valla kokoş arkadaşlarına kalmıyor diye. Yemin ederim o arkadaşlar olmasa aç bırakır beni, tost bile yapmaz.

İyiki varsın Müzeyyen teyze, Fadime teyze, Nüket teyze. Allah hepinizden razı olsun.

"Yavaş ye Leman boğulacaksın." diyen Araz'a 'Dalga mı geçiyorsun?' bakışları atarken onu umursamadan yemeye devam ettim. Sandalyeden ayaklandığında ne yaptığına bakmadım bile. Anneanneme beni ispiklemediği sürece istediği haltı yiyebilirdi.

"Al, iç biraz." dediğinde tıka basa dolu olan ağzımın içindekiler yanaklarımı şişiriyordu, heyecandan hepsini yutmaya çalışırken boğazımda kalan yemek yüreğime oturmuşcasına canımı yakmaya başladı. Saniyeler sonra zar zor elinden aldığım bardak ben artık nefes dahi alamazken imdadıma yetişmişti.

"Sağ ol." diyebildim suyu içtikten sonra ama yemek boğazıma öyle bir oturmuştu ki sesim shrek gibi çıktı.

Bir kaç öksürükle boğazımı temizledikten sonra yarım kamış dolma kabını, zeytinli maydonuzlu ve peynirli karışık harç koyduğuna emin olduğum o sigara börekli kabını ve meşhur pizza poğaçasından doldurduğu kabın kapağını hızlıca kapayıp yanda bizim için bırakığı pembe simli bir ipten örme olan çantaya doldurdum.

Bizim evin komple pembe olduğunu biliyor muydunuz?

Artık biliyorsunuz. Mutfakta beyaz olan tek şey dolaplar. Yerdeki ve duvardaki mermerlerden masaya, buzdolabına, ocağa ve hatta bulaşık makinesine kadar her şey pembe. Bunları bulana kadar canı çıktığından onlara gözü gibi bakar.

Bozuk Motor | TextingUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum