"Hiç bir yere gitmiyorsun!"
Kollarımı ondan kurtarmak için çekiştiriyordum, ağırlığımı yere bıraktığımdan bileklerimden asılı kalmıştım ellerinde. Kıpkırmızı olmuştu etrafları.
"İzleyeceksin."
Beni arkamdaki koltuğa tekrar oturttu.
Erkekliğini ba...
Selamlar. Leman için bir manken arıyordum uzun zamandır. Hem kendi karakteri olsun hem de oynadığı diziler ve filmler, en çok yakıştırdığım kişi bu kızdı. Türk olduğu için bir problem çıkar mı bilmiyorum.
Bilen varsa yazsın.
Şimdi size kantinde bir adet tropik meyve salatası falan yiyen Leman bırakıyorum. 🌯
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
🤍
Gecenin karanlığı içinde bile göze çarpardı onun karanlığı. Işıkları yanmayan odamın cumbasında oturmuş, tül perdenin ardından sokaktaki arabasının içinde genişçe oturmuş halini dudağımı ısırarak izliyordum. Gözleri bendeydi. O Perdenin yarım aralağından sadece kolumu görebilirdi ve de görüyordu ama öylesine dikkatli ve tehtitkarcaydı ki bu. Bir an içim titredi. Sanki gördüğü tek şey kolum değil, tümüyle ruhumdu.
Sol dirseği cama yaslı, parmakları usulca sakallarında geziyordu. Onları kesmemişti. Okul bittiğinden artık karışan da yoktu. O kadar yakışıyordu uzun kirli sakalları yüzüne, sadece bakıp bu tapılası halini izlemek istiyordum. Diğer eliyle telefonunun ekranını açtığında ışık yüzüne yansıdı. Her bir zerresine dolmuş ve her ayrıntıyı gözlerime sermişti. Lakin onu yüzüne değen ışıktan bile kıskanıyordum.
Oldukça prestijli özel bir okulda bilgisayar mühendisliği okumaya başlayacaktı. Annesinden öğrenmiştim. Babası zengin olduğundan bunlar dert değildi tabii onlar için. Benim için işler öyle gelişmemişti. Sözelim iyi olduğundan, matematiğe kesinlikle kafam çalışmıyordu, Boğaziçi'nde tarih istiyordum ve çok şükür de kazanmıştım. Zaten hayattan öyle çok da bir beklentim falan yoktu. Üniversitede profesör olmaktı belki nirvanam.
Öyle aman dünyayı gezeyim çok eğleneyim gibi şeylerim yoktu, anneanneme onun bana baktığı gibi güzelce bakacaktım sadece. Biz beraber eğlenecektik. Kız geceleri yapacaktık. Onu tiyatrolara götürüp en yakışıklısından bir dede bulacaktım sonra. İkinci baharını yaşayacaktı hayatının. Böylece kocaya verilmeye çalışmak nasıl bir şey görmüş olurdu.
Bozuk Motor: Aşağı insene güzelim.
Bozuk Motor: Araba sıcak
Bozuk Motor: Üstüne bir şey almana gerek yok.
Elimde duran telefonun ekranı aniden bildirimle aydınlandığında sessizce kilidi açıp mesajlarını okudum. Dudağım usulca yukarı kıvrıldı. Şebeğin tekiydi. Üstelik tahmin ettiğim gibi bir şey de yaşamamıştı. Zaten farkında olduğundan uzak da duruyormuş ya hem. Kabul, ben buna inanmak istiyordum. Ama tribin kralını atacaktım.
Gözlerim tekrar sokağa düşüp arabanın içinde benden aşağı kalmayarak sırıtan Karan'a takıldı. İki elini de direksiyonun üzerine koymuş çenesi ise ellerine yaslıydı. Telefonumu kapayıp cebime koydum.
