🔧 MASUMİYET

1K 33 51
                                    

🤍

"Bunu gerçekten yaptığımıza inanamıyorum." Dediğimde Araz bıyık altından gülmekle yetindi sadece.

Melisa ileride milleti oyalarken biz motorların park edildiği yerde bilin bakalım ne haltlar yiyiyorduk?

"Ama fazla sürme sonra düşerler falan başımıza kalacaklar." Diye fısıldadım hızlıca. Heyecandan bacağımı sallayıp duruyordum.

"Merak etme. Bir şey olmayacak."
Derken bir yandan da yağlı fırçasının son darbelerini vuruyordu tekerlere.

"Sadece kontrolü zor sağlar, bu motordan düşecek bir adam değil." Derken maalesef dememek için kendini zor tutuyor gibiydi.

Bu haline güldüm ama içim içimi öyle bir yiyordu ki onu yemekle kalmamış tırnaklarımı da yiyordum şimdi.

"Araz düşmezler değil mi?" Diye aynı soruyu beş bininci kez falan yeniden sordum. Araz da aynı sakinlikle cevap verdi. "Olmayacak. Sakin ol."

Fırçayı kovanın içine koyup ayağa kalktığında son bir kez insanların olduğu tarafı kontrol etti. Ben de bize bakan var mı diye o tarafa döndüğümde zaten uzakta olan kalabalıktan kimseyle göz göze gelmediğim için rahatlamıştım.

Araz kolumdan tutup ağaçların arasına sürükledi beni, ardından kovayı umursamazca çalılıkların içine doğru fırlattı.

"Ellerini yıkayalım." Dedim elimi tuttuğu elindeki yağı hissettiğim için. O da fark edip elini elimden çekip yere çömeldi. Çantamdan çıkardığım suyu yavaşça dökerken olabildiğince yıkıyordu ama yağ o şekilde tamamen gitmeyecekti.

Suyu kapattığımda ne yapacağımı bekleyen gözleri hareketlerimi takip ederken çantamdan bir ıslak mendil çıkarıp ona uzattım.

Gerçi bu çanta değildi de neyse.

Araz ayağa kalkıp ellerini güzelce temizlerken "Nasıl çıkacağız buradan, anlarlar. " diye yeniden fısıldadım. Kimse olmasa da sanki biri bizi duyacak gibi geliyordu.

"Benimle gel." Dedi hala ellerini silerken yürümeye başlamış haliyle. Ben de ona ayak uydurmaya çalışarak hızla yürüyordum.

"Araz ölmezler değil mi?"

Bana bıkkınca bir bakış attı, "Ölmeyecekler, hatta belki de tekerleri gördükten sonra yarıştan çekilirler." Diye lafın sonunu artık bu konu hakkında daha fazla soru sormamam için daha yüksek bir tonda hafifçe uzatmıştı.

O görmese de kafamı olumlu anlamda salladım.

Tüm bir ormanı dolaşıp diğer tarafa geldiğimizde, Araz sıkıca belime sarıldı ve başını benim başımın üzerine koydu. "Bu ormanda ne halt yediğimizi sormaya cesaret etmesinler diye. " dedikten sonra ormandan çıktık.

Bizi gören yabancı simalardan bazıları Araz'a memnun bakışlar atarken bazılarından da şaşkınlık nidaları yükseliyordu.

Sırf Karan yarışı kaybetsin diye ormanda seviştiğimizi sanmalarına katlanmak zorunda kaldığıma inanamıyordum.

Gerçi ona oynaşmak desek daha çok yakışırdı.

Araz başını yürürken zorlandığı için başıma yaslamaktan vazgeçse de belimdeki elini çekmedi. 

Melisa yanımıza geldi heyecanla. "Son on dakika! Hadi yarış alanına geçiyoruz." Batu ve Alara çoktan önden yürüyerek o tarafa gitmeye başlamışken kalabalık da onların peşinden ilerliyordu.

Zaten çoğunluk yarış pistinin oradaydı.

Ama biz yarışanlar olarak önce motorları park yerinden alacaktık.

Karan ile Alev çoktan oraya varmışlardı. Araz'ın keyfi epey yerinde, ağzı kulaklarında, yaylana yaylana yanımda yürüyor, beş yaşındaki çocuğa benzeyen hali beni de güldürüyordu.

Kumlu yolda arada bir omuz atmaları ile sarsılınca ikimizde salak salak gülüp bir kaç dakika da motorların yanına vardık.

"Karan sana diyorum! Tekerleri yağlamışlar!"

Gelen ses ile dudağımdaki gülümsemeyi yutarak sıfır tepki ile bizim motorun yanına geçtim.

Diğer yarışacak olanlardan bazıları çoktan yarış alanına gitmiş, gidiyor, bir kaçı ise buradaydı.

Alevin yüksek sesi ile buradaki herkes onlara dönmüştü şimdi.

Araz yanıma gelip kaskını kafasına taktığında o tarafa hiç bakmadı.

"Bu halde yarışamayız, git çekildiğimizi söyle." Dedi Alev sinirle. Sonra da çantasını bagajdan çıkarıp koluna taktı.

En son dayanamayıp Karan'a baktığımda onun gözleri Araz ile benim aramda ağladı ağlayacak bir halde mekik dokuyordu.

Önüme dönüp bende kaskımı taktım.

"Karan! Sana diyorum! Yarışamayız. Çekildiğimizi söyleyeceğim." Diyip sinirle arkasını dönmüştü ki "Boşuna yorma kendini, ben yarışacağım. " dedi sakince.

Tekrar ona döndüm. "Tehlikeli olabilir, bence de yarıştan çekilin." Dedim. Ne kadar bir halt yediysem de bu riski almamıza gerek yoktu.

"İyi ya, yağı süren de ölmemizi istemiyor muymuş zaten?" Ondan böylesine hayal kırıklığı ile dolu bir ses beklemiyordum.

Bir kaç saniye ne diyeceğimi bulamadım.

"Niye ölmenizi istesin canım, Allah Allah." Diye söylenip oradan sıvışacaktım ki Karan hiç de o niyetime yardım ve yataklık yapacakmış gibi durmuyordu.

"Ne istiyor peki? Kazanmamı mı?"

Araz motora binmişti, Karan'a göz devirip kontağı çalıştırdı. Tekerleri son hız olduğu yerde döndürdüğünde çıkan ses ile irkilip bizim motora yaklaştım.

Gitmem gerekiyordu. Yüksek seste heyecan yapıyordum elimde olan bir şey değildi.

"Belki de yarışmamanı istiyordur." Dedim Karan'a alel acele.

Araz bir kez daha ön ferende gazı kökledi. Tekerlerin sesi yüzünden bacaklarımı stresle sallamaya başlamıştım artık.

"Yarışacağım ama yarış bittiğinde hala tek parça olursam, bu yaptığı cezasız kalmayacak." Dedi.

Araz motorun sesinin beni rahatsız ettiğini fark etmediği için daha çok gazlıyorken ben Karan'a döndüm. "Neymiş cezası?"

Motoruna binmişti. Arkasında Alev yoktu, çoktan gitmişti. Araz gibi tekerleri bir kez döndürdü.

"Sevgilisinin motoruna bir daha binemeyecek."

Ben ne dediğini anlamaya çalışırken o saniyeler içinde son gazla yarış pistine doğru sürdü motorunu.

Arkasında bıraktığı boşluğa dalmışken Araz'ın artık taşmak üzere olan sabrı ile onu daha fazla bekletmemek adına hemen arkasına geçip oturdum.

"Öne binmeyecek misin?" Diye sordu bu durumdan oldukça eğlenirken.

Omuzuna yalandan vurduğumda "Ya Araz saçmalama da sür şunu." Diye mızmızlandım.

En son yarış pistine giden biz olurken karan tam önümüzde duruyordu. İki sıra halinde on iki tane motor vardı yarışta.

Gelen teker sesleri yarışın kızışacağının haberini veriyorken tüm bedenim gerilmişti.

Karan son bir kez arkasında olduğumuzu bilir gibi dönüp bana baktı, gözlerini son görüşüm kaskının önünü kapatması yüzünden oldu.

Ardından ağır ağır önünü döndü.

Bu gece burası epey kalabalıktı.

Ve ben kazanmayı her şeyden çok istiyordum.

🤍

Bozuk Motor | TextingWhere stories live. Discover now