Your Distance (BL) Novel

Bölüm 8

710 metre))

Bai Changyi Frost'un mesajını ancak ofisine döndükten sonra gördü: Senin tarafında gösterilen aramızdaki mesafe nedir? Burada 3 metre yazıyor ama buranın 3 metrelik yarıçapı içinde tek bir Çinli bile yok.

Bai Changyi, Ting Shuang'ın sınıftaki garip davranışlarını çoktan fark etmişti. Gönderdiği mesajı aldığında Ting Shuang'ın yüzündeki ifadeyi hayal ederek dudağının kenarını yukarı kaldırdı: Bugün öğleden sonra boşum.

Ekranda 'Frost yazıyor...' yazıyordu.

Bai Changyi telefonu bir kenara koydu ve bir süre sonra tekrar baktı. Hâlâ Frost'un yazdığını gösteriyordu ama yeni bir mesaj yoktu.

Yarım saat sonra-

Frost yazıyor.

Bai Changyi aniden yüksek sesle güldü. Güldü, güldü, sonra her zamanki ifadesini takınmadan önce kapının dışındaki sekreterine baktı. Masasına oturdu ve çalışmaya başladı.

Bir saat sonra Frost nihayet bir mesajla cevap verdi: Sanırım yemeği unutmalıyız.

Bai Changyi : Neden.

Frost yazıyor...

Birkaç dakika geçti. Frost: Ben oldukça fakirim. Son zamanlarda paraya biraz sıkıştım, bu yüzden sana yemek ısmarlayamıyorum.

Frost: Gerçekten.

Frost: Seninle yemek istemediğimden değil.

Frost: Parası olmayan fakir bir öğrenci olduğum için.

Bai Changyi : Ben ısmarlayacağım.

Frost yazıyor.

Yirmi dakika sonra, Frost hala yazıyordu.

Bai Changyi daha fazla beklemek istemedi ve onu doğrudan sesli olarak aradı.

Uzun bir süre sonra karşı taraf nihayet telefonu açtı. Sesi kuruydu, "Um... Merhaba..."

"Saat on iki oldu. Hadi yemeğe gidelim."

Ting Shuang kekeledi: "Ben... şey... üzerimde bir şey vardı, o yüzden eve gittim..."

Bai Changyi aralarındaki mevcut mesafeye bir göz attı ve "710 metre, sen hâlâ okulda değil misin?" dedi.

Ting Shuang bir an dondu kaldı ve hemen kendini düzeltti: "Yanlış bir şey söyledim... Hâlâ derslerim var..."

Bai Changyi, "Ne dersi?" diye sordu.

Ting Shuang tereddütle, "Regelungstechnik..." dedi. (Almanca:kontrol teknolojisi demek)

Bai Changyi, "Prof. Gutenberg'in dersi mi? Salı günü değil mi?"

Ting Shuang, "..."

Bai Changyi : "Buraya gel. Seni öğle yemeğine götüreceğim."

Ting Shuang, "Gel... Gel nereye..." dedi.

Bai Changyi, "Dışarıda kamp yapmak istediğini söylememiş miydin, nerede yapacağını bilmiyor musun?" 

Ting Shuang, "... Biliyorum." 

Bai Changyi kıkırdadı, "Buraya koş."