Bölüm 14

355 60 53
                                    


0!!!


Bir saat daha geçti ve Ting Shuang sonunda ev ödevi olarak aldığı tüm soruları kafasında toparladı. Aslında çalışmayı çoktan bitirebilirdi ama anlayamadığı bir kısım vardı. Ve Ting Shuang, yüzünü kurtarmak için Bai Changyi'den yardım istemeyi kararlılıkla reddetti ve kendi başına düşünmekte ısrar etti. Böylece, ders çalışması şimdiye kadar uzadı.

Soruları kendi başına anladıktan sonra, kanepedeki profesörün kağıttan bir kaplandan * başka bir şey olmadığını düşünerek omurgasını düzeltti.

(*Dışarıdan sert ve korkutucu görünen, ancak gerçekte sadece zayıf biri)

Kağıttan bir kaplan olduğu için, vicdansız bir kişi onunla dalga geçmek istedi.

Ting Shuang kanepeye doğru yürüdü ve küstahça Bai Changyi'nin elindeki mangayı aldı.

Bai Changyi gözlerini kaldırdı, "Ne?"

Ting Shuang Bai Changyi'ye baktı ve " Ders çalışmayı bitirdim." dedi.

Bai Changyi'ye çok yakın duruyordu. Bel hizası doğrudan Bai Changyi'nin yüzünün önündeydi ve bunun farkında bile değildi.

Bai Changyi'nin bakışları onun kasık bölgesine takıldı ve sesi gittikçe derinleşti, "Yani?"

Yani mi?

"Yani-" Başlangıçta hâlâ öfkeli olan Ting Shuang, aniden Bai Changyi'nin gözlerindeki karanlık bakışı fark etti. Bir anda ağzı kurudu.

Bai Changyi'nin gözlüklerine ve burun köprüsüne yukarıdan bakarken, dudaklarını yalayarak, "Eee... şey... Bir fincan kahve ister misin... Sana kahve ikram edeceğimi söylemiştim... Daha önce senin için biraz yapmayı unuttum-" dedi.

Ting Shuang nefes almayı bıraktı.

Bai Changyi'nin eli kot pantolonunun fermuarına uzanmıştı.

"Sen..." Ting Shuang'ın boğazı düğümlendi ve nefes alış verişi ağırlaştı.

Ne yapacaktı...

Fermuarı açmak mı istiyor...

Aşağıdan bir fermuar sesi geldi ama bu ses Ting Shuang'ın hayal ettiğinden farklıydı. Bir şeyler ters gidiyor gibiydi.

Bai Changyi, "Tamamdır bitti." dedi.

Bitti mi?

Ne bitti?

Bai Changyi, "Fermuarını çekmene yardım ettim." dedi.

Fermuarı çekmek mi?

Bunca zamandır fermuarı açık mıydı?

Hassiktir.

Ting Shuang bir metre uzağa fırladı ve sinirlenerek, "Neden daha önce söylemedin?" diye sordu.

Bai Changyi, "Yeni gördüm." 

Aşırı derecede utandığı için Ting Shuang hala öfkeliydi, "Restorandaki tuvaletten çıktığım andan yemeği bitirip eve döndüğümüz ana kadar kaç kişi görmüş olabilir? Her zaman yanımdaydın ama yine de görmedin mi?"

Bai Changyi biraz gülmek istedi.

Çocuk ona aldırış etmedi, sadece suçu başkalarına atmaya devam etti.

Bai Changyi, "Gelecekte daha fazla dikkat edeceğim" 

Gelecekte daha fazla dikkat mi?

Neye daha fazla dikkat???

Your Distance (BL) NovelWhere stories live. Discover now