Your Distance (BL) Novel

Bölüm 64

Ah, Yengem Geri Döndü

Zhu Wenjia düşündü: Abisi zaten dışarı çıkmıştı, o halde neden korkuyordu?

"Ah, yengem geri döndü" diye cevap verdi.

Birdenbire oldu bu.

Ting Shuang'ın uçarak gelip Zhu Wenjia'nın ağzını kapatacak zamanı bile olmadı.

" Yengen mi?" Zhu Ao gözlerini videodaki kişiye dikti. Yanılıyor olamazdı. Bu onun kardeşi Bai'ydi. Onu sadece birkaç aydır görmemişti, kardeşi Bai nasıl oldu da küçük oğlunun yengesi oldu? "Zhu Wenjia, açık konuş, bu yengelerinden hangisi?"

Zhu Wenjia, "Hangi yengem olabilir ki, benim sadece bir tane yengem var" dedi.

Ting Shuang hızla Zhu Wenjia'nın telefonunu kaptı ve videoyu hızla kapattı.

Bunun için Ting Shuang'ın kendisi de suçlanmalıydı.

Bütün gün Zhu Wenjia'nın önünde ondan " yengen, yengen" diye söz etmeseydi ve ona ciddiyetle "Bai ge" diye hitap etseydi, durum yine de kurtarılabilirdi.

Şimdi Zhu Wenjia da ona gün boyu " yengem " diye hitap ediyordu. Zhu Wenjia'nın ağzından " yengem" lafı çıktığı anda, bir çözüm düşünmek için tampon zamanları kalmamıştı.

Zhu Wenjia ne olduğunu anlamamıştı, "Ge, telefonumu neden çaldın?"

Ting Shuang, "Harçlığının yarısı gitti," dedi.

Zhu Wenjia kendini son derece haksızlığa uğramış hissetti, "Paramı tekrar kesmen için ben ne yaptım?"

"... Unut gitsin," dedi Ting Shuang çabucak sakinleşerek. Zhu Wenjia'yı suçlamak işe yaramazdı.

O her zaman böyleydi - üzerinde durmaya değer olan ve olmayan şeyleri ayırt edebiliyordu.

Eğer Zhu Wenjia çırılçıplak Bai Changyi'nin önünde yürüseydi, onu ölesiye azarlayabilirdi ama şimdi bu durumun Zhu Wenjia'yı azarlayarak çözülemeyeceği açıktı, dolayısıyla bunu yapmanın bir anlamı yoktu.

O anda Zhu Wenjia'nın cep telefonu tekrar çaldı. Arayanın Zhu Ao olduğunu anlamak için telefona bakmaya gerek yoktu.

Ting Shuang tekrar kapattı, telefonu kapattı ve kendi telefonunu da kapattı.

"Ne haltlar dönüyor burada?" Zhu Wenjia önce Ting Shuang'a, sonra da oraya doğru gelmekte olan Bai Changyi'ye baktı.

Bai Changyi daha üstü kapalı bir şekilde, "Bay Zhu benim iş ortağım," dedi.

"Ne olmuş yani?" Zhu Wenjia hâlâ şaşkındı.

Ting Shuang bunu nasıl açıklayacağını bilmiyordu, "... Sadece, şey, aslında, yengen- yani senin Bai Ge, babamızın şarap masasında kardeşi olarak tanıdığı biri... Ama hayır, gerçekten yeminli kardeş olmadılar... Ama babamın zihninde kardeşliklerine uzun zaman önce karar verilmiş olmalı... Şimdi aniden kardeşinin..."

Ne neye dönüştü?

Gelini mi?

Nasıl söylenirse söylensin bu garip olurdu ve Ting Shuang cümlesini tamamlayamadı.

"Bekle, benim Bai Ge'm babamın küçük kardeşi mi?" Zhu Wenjia uzun süre düşündü, beyin kapasitesi bu sözleri anlamaya yetmemişti. İki eliyle havada bir işaret yaptı ve neredeyse o anda kâğıda bir soy ağacı çizmek istiyordu. "... Ge, yani yengem... aslında benim amcam mı?"