18. Dedemin Sebepleri

2.8K 229 29
                                    



Yorum yapmayı unutmayın.

KEYİFLİ OKUMALAR

🪷









Bir her şeyin oluyormuş gibi görünüp aslında olmuyor olmasından nefret etmeye başlamıştım. Tam diyorum her şey yoluna girdi yine yaptı yapacağını.

"Dede... Dede!" Hırsla telefonu elime alıp aynı hırsla aradım. Dişlerimi öyle sıkıyordum ki kırılabilir. Açmadı, meşgule attı. Elimde ki kağıda baktım yine.

Bir cuma gününe nasıl uyanmak istersiniz? Ben kesinlikle tayin belgesiyle değil. Bu kadar nüfuslu bir adamın torunu olursan o her şeyi mümkün yapar. Komiser olacak mışım, hemde İstanbul'a tayin olur olmaz. 21 ay sonra zaten burada olacaktım, derdin ne senin? Beni ilelebet memur kalmakla korkutabileceğini mi sanıyordu?

"Hülya komiserim, ben bu tayini nasıl durdurabilirim?" Kağıdı önüne koyduğumda alıp inceledi.

"Neden durdurmak istiyorsun, komiser olacaksın?"

"Zaten olacağım ama şimdi kabul edersem İstanbul'a gitmem gerek. Ben burada kalmak istiyorum. Bunun için ne yapabilirim?"

"Pekte bir seçenek yok. Evlen."

"Ne?"

"Evlenirsen durur."

"Ben şimdi evlenecek adamı nerden bulacağım" deyip kağıdı alarak arkamı döndüm. O anda Miraç'la göz göze geldik. Elimde bir kutu vardı. Onu kaldırarak bana şirin bir tebessüm etti. Aa ama ben seni yerim.

Hızlı hızlı yürüdüm ona doğru.

"Hayırdır?"

"Sana çikolata aldım. Bitterliymiş ama değişik çikolatalardanmış. Kız öve öve bitiremedi."

"Hangi kız?"

"Bunu aldığım kız?"

"Hangi kızdan aldın?"

"Ne diyorsun Nil ya? Çikolata satan bir yerden aldım işte. Kafamı be bulandırıyorsun? Çikolata aldım işte, bitterli."

"Neden aldın?"

"He... Şeyden... Çok pişman oldum ya Nil. Çok özür dilerim. Sinirliyken ya da üzgünken çenemi tutamıyorum işte."

"Evimden def ol dedin."

"Biliyorum, çok özür dilerim. Affet beni."

"O kadar kolay mı ya?" Masama doğru gidip yerime oturdum. Tayin kağıdını çekmeceme koydum. Kollarımı masaya koyarak ona baktım. Masamın önünde ki sandalyelerden soldakine oturdu.

"Sen bitter seviyorsun."

"Yani?"

"Sana bitter aldım işte."

"Düz erkek kafası.. Neyse tamam sağ ol."

"Bu kadarcık mı?"

"Ne kadar olsun istiyorsun? Ne bekliyorsun Miraç? Ben senin evinin insanı değilim ve elbette beni kovman çok kolay. Özür dilemen, pişman olman umurumda değil. Benim için büyük bir şey yapmalısın."

"Tamam yaparım ne yapayım?"

"Düşüneceğim."

"Heh tamam. Çay söyle içelim, seni çok özledim."

"Çok yüzsüzsün."

Yine de iki çay söyledim. Evet ya, evlenebilirdim ama önce babama sormalı, sonra Miraç'a teklif etmeliydim. Benimle bir yıl evcilik oynar mısın diyeceğim, evet evet kesinlikle böyle diyeceğim.

BUL BENİ Where stories live. Discover now