BUL BENİ

35. Yara Yaraya Yakışır

Size bol bol yorum yapılacak uzun bölümler yazıyorum ama siz kısa bölümlere daha çok yorum yapmışsınız.

Neyssss....

🪷

"Bir pazartesi sabahından herkese günoooo" diyerek girdim büroya. Bana ucube gibi baktılar, güldüm. "Yani günaydın canım arkadaşlarım."

"Günaydın Nil, hayırdır sabah sabah bu ne mutluluk" dedi Ela.

"Bilmem içimden geldi. Güzel bir hafta sonu geçirdim, erken yattım erken kalktım."

"Ne güzel. Babanın evinde erken yat erken kalk tabi. Benim gibi evli çocuklu musun be, hey yavrum" dedi Hülya abla.

"Baba evinde prenses gibiysek bu bizim suçumuz mu?" diyen Ele'yla beşlik çaktık. Çok doğru valla.

Masama geçtim. İşe koyulurken Ferhat başımda bitti.

"Abla, bakar mısın?" dediğinde önce ona, sonra baktığı yere baktım. Oturduğum gibi geri kalktım.

"Miraç!" Elinde bir demet çiçekle bana doğru gelenin Miraç olduğunu biliyordum ama olayı idrak edemedim o an.

"Merhaba Nilüfer Hanım" dedi.

"Efendim."

"Kendini ver Nil!" deyince flört edeceğimiz aklıma geldi.

"Hah, hoş geldiniz Miraç Bey."

"Sizi çarşıda gördüm çok hoşuma gittiniz"

"Öyle mi?"

"Sizi görünce dedim hayatımın nakaratı, pardon hayatımın kadını."

"İkisi de olur."

"Bu çiçekler size." Çiçekleri uzatınca aldım elinden.

"Çok teşekkür ederim."

"Rica ederim. Eğer müsaitseniz sizinle çay içmek istiyorum."

"Kahve olsa!"

"Det!"

"Iım peki olur olur."

"Hemen olur mu diyeceksin?" dedi özüne dönerken.

"Evet."

" Hı hı, hı hı" dedi kızmamaya çalışarak. "Bu akşam?"

"Pazar akşamı."

"Bugün pazartesi Nil!" dedi hayalleri suya düşerken. Çok eğleniyordum. "Hemen evet demedin tabi ya." Başımı salladım manidar bir edayla. Hemen olur mu diyeceksin demeseydi o da. "Pazar olsun tamam. Pazar akşamı."

Gidecekti, dönüp uzaklaşmaya çalıştı ama geri döndü.

"Bu flört olayının dışında arkadaşız değil mi?"

"Tabi ki."

"O zaman seni görebilirim. Dörtte işe gidiyorum, akşamları ziyaret et beni."

"Tamam, ederim."

"Güzel oldu bu, kolay gelsin."

Gitti. Elimde çiçeklerle ardından bakarken bu durumu anlamayan arkadaşlarım bana acayip acayip bakmaya başladı. Keza yeni gelen Sezer ve Mustafa abi de olduğu yerde kalakalmıştı.

"Bu neydi?" dedi Mustafa abi.

"Bu şey. Biz sıfırdan başlamaya karar verdik. Önce flört edeceğiz."