36. Benim Karım

2.4K 194 36
                                    


Yorumlarınız bekliyorum.

Finale son dört bölüm...

🪷









Beste bu sabah evden çıkmış ama ne okula gitmiş ne de herhangi bir yerdeydi. Ekipler Beste'yi ararken savcılıktan aldığım izinle çocuğun evini aradım ama yoktu. Bu kadar kolay olamazdı. O kızın başında ki belayı fark etmişken birden ortadan kaybolmuş olamazdı.

"Hadi hadi" dedim Ela'nın masasına vurarak.

"Bakıyorum Nil, sabırlı ol."

"Sabırlı olamam, o kızın başına bir şey gelmiş olabilir. Ne kadar zor olabilir Ela, alt tarafı Allah'ın cezası bir sinyal."

"Telefon kapalı canım, o biraz zor oluyor işte."

Sıkıntılı nefesler alıyor veriyordum. Lütfen geç olmasın, lütfen.

"Buldum" dediğin heyecanla lokasyonu bekliyordum. Telefonuma gelince de harekete geçtim.

"Ferhat acele." Koşarak gidip arabaya bindik. "Bas bas. "

"Bütün ekiplerin dikkatine. Aradığımız şahıs  Artvin istikametinde, eski bir değirmen yolu üzerinde tespit edildi."

Bir yandan telsizle haber verdim. Ferhat tam gaz giderken silahımı çıkarıp kurşunlarımı kontrol ettim. Siren sesiyle rüzgar gibi geçip giderken yolumuzdan çekiliyorlardı.

Zaman geçmek bilmediği gibi müthiş sessizlik içinde adrese yürüyerek gidiyorduk. Bomboş bir yerdi. Eski birkaç yapı dışında hiçbir şey yoktu çevrede. Yol üstünde bir yer. Burada ne işi vardı.

Depo gibi bir yerin önündeydik. Lokasyon burayı gösteriyordu. Telefonu cebime koydum. Ferhat'la kapının iki yanını tuttuk. Kapı açılıyor mu diye kontrol ettiğimde açılıyor olduğunu gördüm. Yan tarafımda kalan camdan içeriye baktım.

Ferhat'a 2 işareti yaptım. Bir masanın başında bir bokları yiyorlardı. "Üç deyince." Başını salladı. "Üç" dediğimde kapıya tekme atarak açtı, silahımla içeriye daldım.

"Kıpırdamayın polis" dediğimde ise ayağa kalkıp silahına davranan iki adam olduğu yerde kaldı. Temkinli adımlarla üzerlerine giderken bir inilti sesiyle sağıma döndüm ve hayatımın şokunu yaşamıştım.

Beste yanında aynı yaşlarda iki arkadaşıyla elleri, ayakları bağlı bir şekilde oturuyordu. Ağızları kapalıydı. Yaşadığım şokun etkisiyle bir yara aldım. Ferhat beni yaralayan adama yumruk atarak yere serdiğinde üstüme gelen diğerini tekmemle duvara yapıştırdım.

Ferhat yere serdiği adamı kelepçeledikten sonra benim savurduğumu tuttu. Hemen kızların yanına koştum. Beste'yle başladım çözmeye.

"Abla gelecekler. Abla acele et."

"Gelecekleri varsa görecekleri de var." Kızları çözmüş hızlıca çıkarmıştım ama başım dönüyordu.

"Abla yaran."

Ekipler gelmeye başladığında kendimi sıkmayı bıraktım. O dakikadan sonra öğrendiğim şeyler kanımı dondurmuştu...


Miraç...

"Miraç, hoş geldin."

"Merhaba Ela, nereyedu benum karum?"

"Operasyona çıkti"

"Uuu havalı yarim. Ne zaman gelir? Ona tatlı aldım. Tatlı yiyelim, tatlı barışalım."

"Ne tatlısın ya. Gelir birazdan."

BUL BENİ Where stories live. Discover now