Giriş

5.7K 191 64
                                    

"Baba, yapma lütfen. Ben okumak istiyorum."

"Okuyunca ne olacakmış ha ? Ben on yaşından beri çalışıyorum. Babama destek oluyorum. Senin gibi okuyacam diye tutturup hayırsızlık yapmıyorum. Bak kardeşin aç, annen aç. Ben öldükten sonra sen bakacaksın bu eve !"

Volkan daha fazla babasına bir şey diyemedi. Eğer daha fazla diretirse daha çok dayak yerdi bunu biliyordu.

Burnundaki kanı sildi ve ayağa kalktı. Kaderine boyun bükmüştü. Elden bir şey gelmiyordu.

Tuvalete gidip kanlı burnunu yıkadı. Daha sonra mutfağa gidip dolaptan bir buz aldı ve gözüne tuttu. Gözünün şişmesini istemiyordu. Köydeki o çocuk 'yine babandan dayak mı yedin' diyerek dalga geçsin istemiyordu.

Odasına çıkarken yatak odasında kızına sarılıp ağlayan annesini gördü. O sırada canının acısını unutmuştu. Annesinin yanına gitti.

Yere çöküp önce annesinin sonra kız kardeşinin gözyaşlarını sildi.

"Ağlamayın, lütfen." dedi kocaman gülümseyerek.

"Oğlum..." dedi kadın ağlayarak.

"Özür dilerim, bak elimden bir şey gelmiyor. Yoksa ben istemez miyim senin okumanı ?"

"Olsun, annem. Sen uğraşma bu adamla. Ben okuyamayacağım belki ama, Vildan'ın okuması için her şeyi yapıcam. "

"Abi..."

"Efendim gülüm ?"

"Seni çok seviyorum." dedi küçük kız abisine sıkıca sarılırken.

"Ben de seni seviyorum bebeğim." dedi saçlarını öperken.

~

"Volkan, şu odunları da yükle traktöre."

"Tamam, abi."

Volkan küçük bedeniyle ağır odunları taşımaya çalışıyordu. Senelerdir ağır işler yapmaktan alışmıştı, eskisi kadar acıtmıyordu.

13 yaşlarında başlamıştı. Şimdi ise 19 yaşında genç bir delikanlıydı.

Kız kardeşi 15 yaşında lise birinci sınıf öğrencisiydi.

Kendisi okuyamadığı için kız kardeşini okutmak için her şeyi yapıyordu. Sırf o okusun dediği için babasından defalarca dayak yemişti.

Ama her şeye rağmen onu liseye göndermeyi başarmıştı.

Vildan ise abisinin çektiği bu zahmetleri karşılıksız bırakmıyor sınavlarından çok iyi notlar getiriyordu abisine.

90 puandan aşağı notu yoktu coğrafya dışında. Bir tek coğrafyadan iyi not getiremiyordu. Volkan ise "o da nazarlık olsun güzelim." diyerek kardeşinin üzülmesini engelliyordu.

Volkan son odunu da traktöre yükledi. Alnında biriken terleri elinin tersiyle sildi. Bu hafta ki maaşını almak için iş verenin yanına gitti.

"Abi tüm odunları yerleştirdim. "

"Tamam, Volkan. Yalnız bu haftalık paranı haftaya vereceğim."

"Ama abi..."

"Volkan, şu an veremem. Haftaya vericem. Evine git şimdi."

Eve eli boş dönen Volkan babasından yiyeceği azarı düşünüyordu. Bu kadar zor işler karşısında verecekleri üç kuruş parayı bile esirgiyorlardı. İş verenin parayı veremeyecek durumda olmasından değil hafta içi ailesiyle işi olduğundan vermediğini biliyordu. Çünkş ne zaman ailesiyle bir yere gidecek ya da ailesine bir şey alacak olsa işçilerine parayı bir hafta geciktirirdi.

Sesini çıkaramıyordu Volkan en çokta bu zoruna gidiyordu.

Evlerinin kapısına geldi. Kapıyı çaldı ve annesi kapıyı açınca içeri girdi.

Babası hemen Volkan'ın yanına geldi.

"Ver haftalığını hadi." dedi.

"Baba, iş veren bu hafta parayı ödeyemeyeceğini söyledi. Haftaya verecekmiş."

Adamın gözleri büyüdü.

"Ne demek bu ? Niye vermiyormuş ? Ulan doğru söyle o adama saygıda bir kusur mu ettin de vermiyor para ? Yoksa mallarına mı zarar verdin?"

"Yok baba, vallahi bir şey yapmadım. Haftaya verecek zaten."

Babası Volkan'a tiksinerek baktı ve mutfağa doğru geçti. Masaya otururken konuşmaya başladı.

"Hanife, yemek koy bana. Ulan adamı gönderiyoruz çalışsın diye geliyor baba para vermedi adam diyor. Ulan ne yaptın acaba da sana para vermiyor acaba ? Bunlardan adam olacakta ben de görücem."

Babası söylenmeye devam ederken Volkan umursamadan kız kardeşinin odasına gitti.

"Vildan, güzelim ne yapıyorsun ?"

"Sınavlar yaklaşıyor abi ona çalışıyorum."

Abisi kızın saçlarını okşadı ve masaya doğru eğilerek yaptıklarına baktı. Coğrafya çalışıyordu yine.

"Güzelim yapamıyorsan zorlama. Coğrafya da eksik kalıversin. "

"Olsun abi, yapamıyorum diye de bırakamam sonuçta. Sınavına çalışayım. Yaptığım kadar artık."

"Orası öyle güzelim. Yaptığın derslerin üzerine düş. Yapamadıklarını üzerine düşersen yaptıklarını unutucan bu sefer."

Birkaç dakikalık sessizlikten sonra Volkan tekrar konuşmaya başladı.

"Yavrum ben yatıyorum. Sen de çok geçe kalma tamam mı ?"

"Tamam abi. İyi geceler."

"İyi geceler."

Volkan önce banyoya girdi. Hızlı bir duş ardından üstünü giydi ve odasına geçip uyudu.

Köy | bxbWhere stories live. Discover now