Bölüm 35 - Volkan'ın hayali

636 43 42
                                    

Medya Vedat ile Venüs

Fırat tatlısını bitirmişti. Ahmet, Vural ve Vildan'ı da çağırmışlardı. Hep beraber tatlı yiyip sohbet ediyorlardı.

Volkan tatlıyı çok sevmişti bu yüzden sohbet etmiyor, üçüncü dilimini yiyordu. O kadar tatlıya odaklanmıştı ortamda dönen sohbetten bile habersizdi.

Vedat ise tatlısını yiyen Volkan'ı izliyordu gülerek. Ahmet Vedat'a doğru eğildi ve "gözlerine dikkat et." diye uyarıda bulundu. Vedat gözlerini hemen çekti ve sürekli konuşan Fırat'a baktı. Heyecanla bir şeyler anlatıyordu.

"Volkan, sevdin mi?" Volkan kafasını kaldırıp salladı evet anlamında. "Gitmeden önce tekrar yapar mısın?"

"Tatlı kulun köpeğin olsun senin, tabii ki yaparım." Volkan Fırat'ın cümlesine güldü ve son tatlı parçasını da ağzına atıp ayağa kalktı. Herkesin elindeki boş tabağı alırken Vedat'ta kalkıp yardım etti.

Beraber tabakları mutfağa taşıdılar. Mutfakta yalnız oldukları için sıkıca sarılıp öpüştüler. Akşamdan beri ev dolu olduğu için sarılamıyorlardı. Özlemişlerdi birbirlerini.

İçeri geçip geri oturdular. Konu okuldu.

"Vildan, sen ne istiyorsun bölüm olarak?"

"Aslında kesin değil ama, hukuk istiyorum sanırım."

"Vildan, senin sayısal derslerin daha iyi, neden eşit ağırlıktan istiyorsun?"

"Evet sayısalda iyiyim ama, avukat olmak istiyorum. O yüzden."

"Tam kendine göre bir meslek seçmişsin. O çeneyle bütün mahkemeleri kazanırsın. Hakim en sonunda yeter ki sus sen kazandın diyerek bırakır."

"Ahmet abi!" diye sinirlenirken herkes güldü. "O kadar haklısın ki Ahmet abi." dedi Volkan bıkkınlıkla. Vildan bu sefer çatık kaşlarıyla "abi!" diye sinirlendi.

"Şu tonlama ile 'hakim bey!' dese bitti zaten kazandı davayı."

"Çekemiyorsunuz benim konuşma becerilerimi."

"Ahmet demeyeyim diyorum da, Vildan'dan çok bir farkın yok gibi senin de." Vural söyledikten sonra anında pişman olmuştu. Çenesi kuvvetli olan adama bunlar söylenir miydi?

"Ne varmış lan benim çenemde? Gayet normal konuşuyorum." dedi sitemle.

"Haklısın Ahmet." dedi.

"Koskoca komutanı ne hale getirmişsin. Ahmet." dedi gülerek Müge.

Ahmet ve Vural ile iki gündür konuşuyor olsalar bile yakınlaşmışlardı. Bu yüzden birbirlerine şaka amaçlı rahatça laf atabiliyorlardı. Kimsenin kimseye söyledikleri yüzünden kızmayacağını bildikleri için rahatlardı.

"Bu arada Volkan, ben senin kaydı hala silmedim." dedi Vedat. "Niye?" "Unuttum."

"Ne kaydı?"

"Okul kaydı abi. Babam ölünce çalışmaya başladım ya, o yüzden okulu yine bıraktım."

"Oğlum, hazır kayıt silinmemişken devam etsene." Ahmet'in önerisiyle Volkan kafasını salladı.

"Abi hem çalışıp hem nasıl okuyayım?"

"Yavrum niye yapamayasın? Zaten saat beşte çıkıyorsun, e hafta sonlarında yok. Yeterli zamanın var ders çalışmak için."

"Bence de Volkan, o kadar zor değil." dedi Müge. "Bak Vedat sana yardımcı olacağını söylüyor zaten. İlk üç sene sınavları geçecek kadar çalışsan yeterli. Son sene biraz sıkarsın kendini. Ondan sonra rahatsın. Üniversite o kadar kolay okunuyor ki. Bir bakmışsın gözünü açıp kapayana kadar eline mesleğini almışsın."

Köy | bxbМесто, где живут истории. Откройте их для себя