Bölüm 31 - Bahar

744 55 47
                                    

Kış ayını geride bırakırken yavaş yavaş çiçeklenen bahçelerle baharın geldiği anlaşılıyordu. Volkan kışı ne kadar çok sevse de bahar onun için bir başkaydı.

Çocukken bahar her geldiğinde kırlarda bahçelerde koşmayı çok severdi. Bahar onu huzurlu hissettiriyordu. On üç yaşına gelip okuldan alınınca tüm hayatı işten ibaret olmuştu. Sabah erken kalk, akşama kadar en ağır işlerde çalış, akşam gel aldığın haftalığı babana ver ve içkili babandan dayak ye... Günleri hep böyle sürer olmuştu. Çocukken koştuğu bahçelerde artık ağır işler yapıyordu. Baharın onun için bir anlamı kalmamıştı.

Hastalanıp ameliyat olduğunda ise işini bırakmış ve birkaç ay altı senedir çalışmasının yorgunluğunu çıkarmıştı. Hayatında en rahat olduğu dönemdi belki de Volkan'ın.

Daha sonra babasını kaybetmiş ve evin maddi sorumluluğu üstüne yüklenmişti. Tekrardan çalışmaya başlamıştı. Bu sefer işi çok zorlamıyordu.

Daha sonra Vedat ile sevgili olmuşlardı ve hayatında yaşamadığı bir mutluluk ve heyecanı yaşadı.

Şimdi düzenli işi, bir ilişkisi, mutlu bir aile hayatı vardı. Annesi ilişkiyi ilk öğrendiğimde sıkıntı çıkarsa da "sen nasıl mutluysan öyle yaşa Volkan." demişti. Normalde olsa istemezdi bu ilişkiyi. Ama Volkan'ın mutluluğunu görünce bir şey demek içinden gelmedi.

Geçmişinde yaşayıp aldığı tüm yaralar hala canını yaksa da, babasının ölümü onu hala üzse de artık mutluydu.

Haftasonuydu ve dolaşmaya çıkmıştı. Tabii ki de sevgilisini de çağırmıştı.

Köyün alt tarafından ırmağın kenarında onu beklerken telefonu çaldı.

"Efendim Müge abla?"

"Yavrum, tek misin?"

"Evet."

"İyi o zaman. Bak sana ne diyeceğim. Haftaya Vedat'ın doğum günü var. Ona haber verme. Biz oraya geleceğiz."

"Gerçekten mi?" Volkan duyduğu haberle sevindi. "Tamam, Vedat'a söylemem. Ne zaman geleceksiniz?"

"Doğum gününün olduğu sabah. O çalışıyor olacak zaten. Tam o saatlerde geliriz. Ama onun evini falan süsleyeceğiz bu yüzden onun anahtarını bir şekilde alman lazım."

"Yedek anahtarı çalarım sıkıntı yok." dedi Volkan sevinçle.

"Çok iyi. O zaman haftaya görüşürüz bebeğim."

"Görüşürüz Müge abla." Heyecanla telefonu kapattı ve etrafına baktı. Uzaktan gelen sevgilisini görünce daha da heyecanlandı. Bir şey belli etmemesi gerekiyordu.

Vedat yanına geldi ve Volkan'a sıkıca sarıldı. Bulundukları yere kimse gelmediği için rahattı ikisi de.

"Sevgilim." dedi ve Volkan'ı öptü Vedat. Daha sonra elini tuttu ve yürümeye başladılar.

Taze bahar ve çiçek kokuları etrafı sarmıştı. Volkan hayatı boyunca tatmadığı huzuru tadıyordu.

"Annem, dolaştıktan sonra eve gelin kahvaltı yapın dedi."

"Kahvaltını yapmadan mı çıktın?"

"Yaptım." dedi yalan söylediğini belli ederek.

Vedat Volkan'a döndü çatık kaşlarıyla ve "Volkan, hemen eve gidiyoruz ve kahvaltını yapıyorsun." dedi. "Sen şimdi ilaçlarını da içmemişsindir. "

Volkan'ın kalp rahatsızlığı yüzünden ona bir şey olacak diye korkuyordu ve bu yüzden beslenmesine Volkan'dan daha çok dikkat ediyordu.

"Ama evde duramadım, hava çok güzel. Dışarıda gezmek istedim. Gidince yiyeceğiz zaten."

Köy | bxbWhere stories live. Discover now