Bölüm 20 - İstanbul

797 57 58
                                    

"Görüşürüz kızım."

Vedat Venüs'ü son kez öpüp Ahmet'e bıraktı. İki hafta da olsa ondan ayrılmak üzüyordu.

"Abi, haftaya cumartesi günü aşısı var. Onu unutma olur mu?"

"Olur olur, unutmam. Sen merak etme."

"Çok sağol gerçekten. Bir şeye ihtiyacı olursa ara beni ben parasını falan gönderirim."

"Ya sen bırak parayı falan, ne zaman döneceksin?"

"İki hafta sonra. Cumartesi günü."

"İyi bakalım, hadi iyi yolculuklar dikkat et kendine." dedi Ahmet Vedat'a sarılırken.

"Görüşürüz abi."

Vedat Ahmet'in evinden çıkıp kendi evine geldi. İçeri girip Volkan'ın yanına geldi.

"Geldim. Bıraktım kızımı."

"Sen baya benimsedin Venüs'ü."

"Duymamış olayım. Babasıyım ben onun." dedi sahte bir sinirle. Volkan da ona güldü.

Vedat valizini alıp dışarı çıktı, Volkan da peşinden geldi.

Valizini arabaya yerleştirdi ve Volkan'a döndü.

"Evde baban var mı?"

"Yok, dışarıda."

"O zaman bir gelip Hanife teyzemle de görüşeyim."

Volkan'ın evine gidip kapıyı çaldılar. Annesi kapıyı açınca karşısında gördüğü iki gençle gülümsedi.

"Hoş geldiniz yavrum."

"Hoş buldum Hanife teyzem. İstanbul'a gidiyorum da, seninle de görüşeyim dedim."

"İyi yapmışsın. Hadi iyi yolculuklar sana."

Vedat Hanife teyzenin eline uzanıp öptü ve alnına koydu.

"Güle güle git, güle güle gel yavrum. Hatta dur..." diyerek içeri geçti. Elinde bir tasda suyla geri geldi yanlarına.

"Hadi binin arabaya, su dökeceğim."

Vedat Hanife teyzenin bu haline gülüp veda ettikten sonra arabaya bindiler. Arabayı çalıştırıp sürmeye başlayınca Hanife suyu arkalarından döktü. Uzaklaştıklarında içeri geçti.

Yarım saatlik yolculuk ardından otogara vardılar.

Vedat'ın otobüsünün gelmesini beklerken banka oturup sohbet etmeye başladılar.

"Ara tatilde güzelce dinlen. Ben geldikten sonra derslere başlıyoruz biliyorsun."

"Biliyorum." dedi gülerken. "Neden bilmiyorum ama aşırı heyecan yaptım."

Vedat Volkan'ın heyecanına güldü ve "gözünü seveyim sakin ol." dedi.

Volkan Vedat'a güldü ve otobüsünün yaklaştığını farketti. Otobüs yaklaşırken Volkan içinde bir sıkıntı hissetti. Vedat'ın gitmesini istemiyordu.

Ayağa kalktılar ve Volkan Vedat'a dönüp hiç düşünmeden boynuna sarıldı. Vedat bu ani hareketiyle ilk önce şaşırsa da ona geri sarıldı. Tek dileği heyecanla atan kalbinin sesini Volkan'ın duymamasıydı.

Volkan sarılma işini çok uzun tutmadan geri ayrıldı hemen. "Küçük yer burası, daha fazla sarılırsam adım ibneye çıkabilir."

Vedat bu gerçeği Volkan'dan duyunca kalbi sızlamıştı. Ama belli etmedi. "Haklısın." diyebildi sadece. Yalandan gülümsemeye çalıştı.

Köy | bxbTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon