7. FETHETMEK

93 60 16
                                    


SERA ÇİÇEĞİ 7. BÖLÜM

FETHETMEK


YUNANİSTAN'A SAATLER KALA


Bakımevinin ilerisinde Ayla'yı bekliyordum. Gökhan, babamı bizim çocuklarla gelip almış ve eski mahallemizdeki Ziya abiye teslim etmişti. Şimdi ise Ayla için gelmiştik. Bekçiler yeniden oradaydı, bu yüzden bizimkilerin bekçileri oyalaması gerekmişti. Gökhan içeri Ayla'yı almaya gittiğinde arabaya binip beklemeye başladım. Parmaklarım direksiyonun üzerinde ritim tutarken yarım saatin sonunda Ayla'nın çıktığını gördüm. Koşarak bana doğru gelen Ayla'ya baktığımda dudaklarıma acı bir tebessüm yayılmıştı. Arabadan çıkıp onu karşıladım. 

"Efnan!" diyerek yanıma geldiğinde işaret parmağımı dudağıma götürdüm. Hemen korkuyla sustuğunda rahatlaması için gülümsedim. "Hoş geldin, ay ışığım." dedim fısıltıyla. "Korkmadın, değil mi?"

"Hiç korkmadım, Efnan." dedi melodi gibi sesiyle. "Sana gelirken hiç korkar mıyım?"

Gülümseyerek, "Hadi arabaya geç." dedim etrafı kolaçan ederken. 

Bizimkiler hâlâ bekçiyle hararetli bir sohbet ediyorlardı. En sonunda ayrılıp onlar da gelip arabaya bindiklerinde hızla sürmeye başladım.

"Bünyem bu kadar heyecanı kaldırmıyor, yemin ediyorum tansiyonum on sekize fırladı! Gökhan abi, siz ne işlere girdiniz böyle? Önce Sadi amca, şimdi Ayla bacı."

"Onu Efnan'a soracaksın, Servet." diyerek Gökhan huzursuzlukla yerinde kıpırdandı. 

"İyi de biz niye böyle bir şey yaptık, Efnan?" diye Emin söze girdiğinde omuz silktim. "Yanlış şeyler dönüyordu burada." dedim sadece.

Servet ve Emin. Bizimkiler... İkisi de spor salonunda birlikte antrenman yaptığım arkadaşlarımdı. Güvenilir insanlardı. Gökhan benimle birlikte Servet ve Emin'i de yetiştirmişti.

Servet, "Babanı anladım da..." dedi kaş göz işareti yaparak. "Bu bacı neyin oluyor?"  

Yanımda oturan Ayla'ya baktığımda, bakışlarını kucağına indirmiş, elleriyle oynadığını gördüm.

Gökhan fısıltıyla, "Yengeniz." derken Servet gülerek, "Ha... Öyle desene be!" dedi.

Emin, "Oğlum resmen kız kaçırdık, yengemiz olmasa niye kaçıralım?" diye gülerken bana dönüp omzuma vurdu. "Helal olsun kardeşime!"

"Oğlum dur, kaza yaptıracaksın." diyerek onu durdurdum.

Elini çekip kendi aralarında şakalaşmaya devam ederlerken kafamın içindeki uğultu devam ediyordu. Gözümün önünden o görüntü gitmiyordu. O evden nasıl çıkmıştım bilmiyordum. Çenemi sıkıntıyla sıvazlarken Ayla'nın bana baktığını gördüm. Eli kalbinin üzerine gitmiş bana şüpheyle bakıyordu.

Gözlerinin içine daha fazla bakamamıştım, ancak ben de elimi kalbimin üzerine götürmüştüm. Anlamış mıydı bilmiyordum ancak içimdeki bu sıkıntının farkındaydı.

Emin ve Servet'i evlerine bıraktığımda, Gökhan'ın evine doğru sürmeye başladım.

Saate baktım. 23.20'ydi. "Gökçe yengeyle Deniz uyumuş mudur?" dedim aynadan Gökhan'a bakarak.

"Deniz uyumuştur da Gökçe ben gelmeden uyumaz biliyorsun."

Kafamı sallayıp arabayı park ettim. Ayla'ya döndüm, "Gökçe, Gökhan'ın karısı, Deniz de kızları. Çok iyi insanlardır, çekinme." dediğimde endişeyle gülümseyerek arabadan indi.

SERA ÇİÇEĞİOù les histoires vivent. Découvrez maintenant