15. SAVAŞ SUÇLUSU KOMUTANIN KIZI

34 14 0
                                    

Herkese merhaba, hayırlı ramazanlar! Bu hikâye bir yerlere gelir mi bilmiyorum, dileğim o yönde. 1.1K olduk ve bu beni mutlu ediyor. Bu bana gelecek hakkında birkaç yorum yapmamı sağlıyor ancak yine de emin olamıyorum. Sonunu düşünmeden, her şeye rağmen Ayla'nın hikâyesini yazmak geliyor içimden. İlk başlarda Efnan'ın hikâyesi gibi görünen bu hikâye aslında Ayla'nın hikâyesiydi, biz ancak bunu Efnan'ın bakış açısıyla görebildik. Bazen bazı denk gelişler böyledir. Hiç ummazsın, ancak bir anda büyük bir sırrın ortasında buluverirsin kendini. Her insan keşfedilmeyi bekleyen bir elmastır, yalnızca o elması ya doğru yerde aramak gerekir ya da kazmaktan hiç vazgeçmemek. Ayla, böyle biri. Sen böyle birisin, ben böyle biriyim. Hepimiz oldukça değerliyiz. Kimin kızı, kimin oğlu olduğumuz bir şeyi ifade etmez, bu hayatta olduğumuz için değerliyiz. Birimiz olmasa eksik kalırdı bu dünya. Kendine değersiz gözüyle bakanın içinde saklıdır o zenginlik. Hep böyle olduğunu düşündüm. Siz de böyle olduğunu düşünün. Kendinizi değersiz görmeyin, kendinizi sevin. 

İyi okumalar! Yukarıdaki müziği açmayı unutmayın. :)


SERA ÇİÇEĞİ 15. BÖLÜM 

 BÖLÜM 

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.


SAVAŞ SUÇLUSU KOMUTANIN KIZI


SENE 2016, EKİM

Ayla, Marija ve Marija'nın anne ve babası Leyla ile Harun salonda oturuyorlardı. Hepsi Ayla'nın yüzüne bakıyor, ondan bir açıklama bekliyorlardı.

Ayla on sekiz yaşına basmıştı ve üniversiteye başlamıştı. O çok istediği Edebiyat bölümünü tutturmuş ve sonunda hayallerine kavuşmuştu. Babası Goran'ı silmişti, onu bırakan Tarık'ı silmişti, onu doğuran Selma'yı silmişti. Yalnızca kendi vardı. Bir de annesinin ona layık gördüğü isim: Bojana. Bu ismi Tarık ona söylemiş, bilmesi gerektiğini düşünmüştü. Ayla bu sırrı saklamış, çocuk yüreğine hapsetmiş, kimselerle paylaşmamıştı. Her genç kız gibi hayatına olağan akışında devam ederken bir anda âşık oluvermişti.

Anel... Kalbini kaptırdığı o yağız delikanlı. Aklını başından almıştı Ayla'nın. El ele tutuşup caddelerde yürümüşlerdi, sinemaya gitmişlerdi, uzun uzun birbirlerine kendilerinden bahsetmişlerdi. Her ikisi de deli gibi seviyordu birbirini lakin her şeyden bir şekilde haberdar olan Marija yine Marija'lığını yapmayı başarmıştı. Ailesine bu durumdan bahsetmiş ve uygunsuz bir aşk yaşadıklarına ailesini ikna etmişti ve şimdi ailesi bunun aksine inanmıyordu.

"Neden sürekli aynı şeyi yapıyorsunuz?" dedi Ayla, sesine oldukça yansıyan hüzünle.

"Biz de sana aynı şeyi soracaktık, Ayla." dedi Harun. "Seni evlat edindiğimizden beri bize sadık kalmayı bir türlü başaramadın sen. Leyla'yı anne olarak kabul etmedin, sadece ondan ne koparabilirim diye baktın. Kolyelerine, bilekliklerine diktin gözünü. Sana harçlığını yeterince verdiğimiz halde hırsızlık yaptın. Şimdi ise uygunsuz bir aşk yaşadığını öğreniyoruz. Sana soruyorum Ayla, neden sürekli aynı şeyi yapıyorsun?"

SERA ÇİÇEĞİWo Geschichten leben. Entdecke jetzt