Peyda 31

13.7K 1.7K 242
                                    

14.05.2024
Otuz birinci bölüme hoş geldiniz.
Keyifli okumalar:)

Bölüm şarkısı:
Mor ve Ötesi- Cambaz
🎀

"Kelebek Etkisi"

Kırılan kalbin onarılamayacağını anlatamazsın kalpkırana, kalbi kıraan bilir zaten bunu... Bilerek kırar kalbini, çırpınırsın peşinde, nafile bir çabayla. Kalpkıran dönmez arkasını görmez bile seni, sen ölene dek...

17 Kasım 2023
İstanbul, Türkiye

"Evet, Çilem. Biz seninle kuzeniz." Hayatın oyunları yine bir şekilde beni bulmuştu ve rastgele tanıdığım, en yakın arkadaşım olan kız, kuzenim çıkmıştı.

Şaşkınlık içerisinde birbirimize bakıyorduk, o buna inanmıyor ben ise bir haftadır yan yana olduğumuz kızın kuzenim olduğunu nasıl şimdiye kadar öğrenemediğimi sorguluyorum.

Hadi bizim birbirimizden haberimiz yoktu, peki Ceyda veya Mert niye bana bunu söylememişti?

Sınıfta kuzenimiz olduğunu bize söylememişlerdi, Çilem ile birlikte takıldığımı Ceyda biliyordu, Mert de biliyordu. Bunu benden neden saklamışlardı?

Bunları düşünmeyi sonraya bıraktım. Konserin başlamasına on dakika vardı. On dakika sonra Zahir sahneye elektro gitarıyla çıkacaktı ve ben onu izleyecektim. Bu gerçek, şu anda olduğumuz trajikomik durumu bile unutturuyordu resmen.

"Peyda, b-bu nasıl olur?" Omuzlarımı kaldırıp indirdiğimde dudaklarım da hareketimle beraber aşağıya bükülmüştü.

"Bilemiyorum ama Ceyda'nın ya da Mert'in bunu bize söylememesi beni işgillendirdi." Umursamaz tavrım, umursamaz sözlerim ve davranışların vardı. Artık kırılmıyordum sanırım hiçbir şeye. Ceyda'nın bana bunu söylemesinin ardında mantıklı bir açıklaması olduğunu bile düşünmüyordum.

Benim her şeyden önce olmayan güvenimi kırmışlardı. Onlara güvenmek isteyen tarafımı kırmışlardı.

"Çok, çok saçma." Bir şeylere o da anlam veremiyordu. Gösterişli bir mekanın önünde durmuş ve kuzen olduğumuzu öğrenmiştik, haliyle ikimiz de oldukça şaşkındık fakat bu, benim Zahir'i izlememe engel olamayacaktı. Kendime söz vermiştim bir kere.

O bahsettiğinden beridir içimde anlam veremediği bir istek peyda olmuştu. Onu o sahnede izlemek istiyordum. Kendime daha o saniye söz vermiştim.

"Evet, öyle... İçeriye gelecek misin?" Onlarca konuşma yaptıktan sonra pişkin pişkin bunu sormak istemezdim, belki de sormamam da gerekirdi fakat kendimi tutamamıştım. Çilem önce bana şaşkınca baktı, ardından ise yüzünde anlam veremediği bir gülümseme oluştu.

"Gerçekten de bir Alaton'sun."

"Ne, neden öyle dedin ki?" Ona dehşetle bakıyordum.

Bu bana bir hakaretti bir kere!

"Onlar da aynı senin gibiler. Şu an oraya gitmeyi çok istiyorsun değil mi? Hatta gitmek için her şeyi yapabilirsin, mesela seni burada bıraksam da sen o konsere tek başına gidersin, bunun önüne hiçbir şey geçemez, değil mi?" Şaşkınlıkla açıldı gözlerim. Çünkü öyleydi. Beni şu an burada bıraksa da ben o konsere gidecektim.

Şaşkınlığını bakıp güldü. "Onlar da aynı senin gibi, kuzenlerimden biliyorum, bir şeyi istediklerinde gözlerini karartıyorlar." Şaşırmayı bırakıp saate baktığımda başlamasına üç dakika kaldığını gördüm ve o an belki de çıktıklarını düşündüğümden bilmiyorum ama Çilem'i kolundan tutup içeriye adeta nazik bir şekilde sürüklemeye başladım.

PeydaWhere stories live. Discover now