Peyda 40

9K 1.2K 233
                                    

12.07.2024
Kırkıncı bölümümüze hoş geldiniz.
Keyifli okumalar :)

Bölüm şarkıları:
Dört Dört İki- Kim Ölü Kim Diri
Sena Şener- Kapkaranlık Her Günüm
Dolu Kadehi Ters Tut- Karanlık
🎀

"Karanlık Adamlar, Karanlık Adımlar"

22 Kasım 2023
İstanbul, Türkiye

Gerçek ailem hayatıma girmeden önce akrabalık diye bir kavram benim için yok gibiydi.

Anne baba kavramlarını bile doğru düzgün göremeyen çocukluğum, kimsesizliği iyi bilirdi ama geniş sofralarda yenen yemekleri, sıcak bir aile sofrasını, akrabaların bazen iyi bazen de kötü yanlarını bilmezdi.

Şimdi ise onlarca akrabamız geniş salonda duruyorlardı ve ben onların yanında nasıl davranacağını bile bilmiyordum.

Ceyda tedirginliğimi fark ederek elimi avuçları arasına almış ve ona dönen bakışlarımı fark ederek genişçe gülümsemişti. Ona gülümseme bile sayılmayacak küçük bir tebessüm yolladıktan sonra onun desteğiyle salona girebilmiştim.

Salona girdiğimde gördüğüm manzara ise içimde arkama bile bakmadan koşarak kaçma isteği uyandırmıştı.

Hayatımda ilk defa bu kadar fazla insanı bir arada görüyordum.

Bir anda tüm bakışlar bana ve Ceyda'ya dönerken çekinerek bir adım geriye attım ve o an yaşça en büyükleriyle göz göze geldim.

Ben bakışlarımı hemen kaçırmıştım fakat o beni dikkatlice süzüyordu.

"Hah, geldiniz mi kızım." Nazlı Hanım tedirgin bir şekilde arkamızda belirmesiyle birlikte irkilmiştim. "Şuraya oturun." Koskoca salon takımındaki tüm koltuklar doluydu neredeyse. Nazlı Hanım ise büyük koltuklardan birini gösteriyordu fakat yaramla oraya oturmam neredeyse imkansız gibiydi. Hem o koltukta bizim sınıftan göz aşinalığım olan bir kız oturuyordu. Adını tam hatırlamasam da neden burada olduğunu merak etmiştim.

Yoksa o da mı kuzenimizdi?

"Anne, Peyda oraya oturmasa daha iyi olur, yarası taze." Nazlı Hanım onu haklı bularak kafasını salladı. Tam o sırada duyduğum sesle gözlerimi kapadım.

"Kız yanıma gelsin!" Nazlı Hanım'ın babası olduğunu tahmin ettiğim adamın sert sesiyle irkilmiştim. Bakışlarım bana dikkatle bakan yaşlı ama dinç adama döndüğünde yanında bir yer açtığını ve beni oraya davet ettiğini anladım. Bu sırada gözüm başka birine daha takılmıştı.

Çilem buradaydı.
Hem de yanında bizim sınıftan başka bir kızla birlikte. Bizim geldiğimizi görünce odadaki tekli koltuklardan birine geçmişti.

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken o sadece bana bakmış ve öpücük yollamıştı. Bu hareketiyle gergin bir tebessüm gönderip soru işareti dolu bakışlarımı ondan çektim ve geri Nazlı Hanım'ın babasına döndüm.

Aslında Çilem'in burada olmasına şaşırmam bile saçmaydı fakat onu bir anda görünce kuzenim olduğunu unuttuğumu fark ettim.

O sırada Nazlı Hanım bana büyük bir iyilik yaparak "Baba, Peyda'dan mı bahsediyorsun?" diye sorunca yaşlı adamın gözlerinde bir ışık peyda oldu.

"Demek adı Peyda," Bana dikkatle bakarken tekrar yanını işaret etti. "evet ondan bahsediyordum."

Gözlerim yardım ister gibi Ceyda'ya dönünce hemen arkasını dönüp Nazlı Hanım'ın oturmamızı söylediği yere geçmişti.

PeydaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin