Peyda 45

3.8K 622 377
                                    

21.09.2024
Kırk beşinci bölüme hoş geldiniz.
Keyifli okumalar:)

Bölüm Şarkıları:
Dolu Kadehi Ters Tut & Canozan- Ölene Dek
Cem Kısmet & Pilli Bebek- Kızım
Sezen Aksu- Küçüğüm
☘️

"Ters Ayna"

Ceyda Alaton

2 Aralık 2023
İstanbul, Türkiye

On yedi yıl boyunca Alaton Ailesinin tek kızı olarak el bebek gül bebek yetişmiştim.

Her zaman tüm ilgi benim üzerimdeydi ve her zaman onların göz bebeği olmuştum.

Elbette arkamda ailem varken de yaşadığım onlarca zorluk vardı ama dediğim gibi, ailem arkamdaydı ve sıkıntı yoktu. Fakat şu an kendimi o kötü günlerdekinden daha kötü ve yıkık hissediyordum çünkü bu sefer ailem yoktu.

Doğduğum gün ailem ölmüştü, altı yaşımda lösemiyle yüzleşmiştim, on iki yaşımda evlatlık olduğumu öğrenmiş, on yedi yaşımda ise beni yerine koydukları kızla yüzleşmiştim.

Her seferinde bir şeyleri kaybediyordum, her seferinde beni yıkacak onlarca şey oluyordu ve her seferinde ailem sayesinde ayağa kalkıyordum.

Fakat son bir aydır kendimi onlardan öyle bir soyutlanmıştım ki bu sefer içinde bulunduğum çıkmazdan bir türlü kurtulamıyordum.

Bugün sevgilimden ayrılmıştım, dün sokakta yürürken iki adamın sözlü tacizine uğramıştım, ondan önceki gün hem en yakın arkadaşım hem de kuzenim olan Gamze ile kavga etmiştim, ondan önceki gün ve ondan bir önceki gün derken bir ay içerisinde yavaş yavaş kapanmıştım içime.

Kimseye hiçbir şey anlatmıyor, kendi dünyamda nasıl yaşayabiliyorsam öyle yaşamaya çalışıyordum. Dünya dönüyordu fakat ben olduğum yerde tek başıma duruyordum sanki.

Abilerimden uzak durmaya çalışıyordum, onların dikkatini çekip de Peyda'dan uzak durmalarını istemediğim için. Anneme soğuk davranıyordum, beni takıntı haline getirmek yerine diğer çocuklarına davrandığı gibi davransın diye. Babam, işte ona bir şey yapamıyordum. Ne soğuk davranabiliyordum ne de uzak durabiliyordum. Babam bunları yapmama izin vermiyordu.

Babam zeki bir adamdı, genelde duygularıyla değil aklıyla hareket ederdi. Aklına şüphe düştüğünde karşısında kimin olduğunu dahi umursamazdı, Peyda'ya ilk geldiğinde bu yüzden soğuk davranmıştı. Bunu anlamak zor değildi fakat ona ne ara bu kadar ısınmıştı bilmiyordum.

Endişeyle salonda boylu boyunca gezerken gözlerimle takip dahi edemiyordum hareketlerini. Sargısız kolunu kaldırarak alnına düşen saçları çektiğinde sıkıntıyla öfledi.

"Nerede bu kız, nerede?" Cebindeki telefonunu sabahtan beridir bilmem kaçıncı kez çıkartmış ve kulağına yaslamıştı. Telefondan yine Peyda'yı arayıp ulaşamadığında anneme dönüp "Nazlı, açmıyor telefonunu." diye sızlandı.

Annem tereddütle ve stresle "Cihan başına bir şey gelmiş olmasın?" diye mırıldandı. Çekingendi sesi, konuşurken bir gözü hep üzerimdeydi ve benim tepkimi ölçüyordu.

Annemi de anlıyordum aslında, benim üzülmemi istemiyordu fakat ortada kızının kayıp olma ihtimali varken dahi beni düşünmesi beni bile üzmüştü. Ben annem için değerliydim de Peyda değil miydi?

PeydaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin