11- if I do, I do

4.8K 439 820
                                    

Araba yolculuğu sezsiz geçmemişti. Neredeyse bütün çocuklar şakalaşıp eğleniyorlardı. Louis onların alışın olduklarını biliyordu ama kendini kasmaktan başka bir şey yapamıyordu. Yaptıkları espiri ve diyaloglarına gülümsemekle yetiniyordu. Harry'le ara sıra göz göze geliyordu.


Hâlâ neden onu durdurmadığına, anlam veremiyor ve bunun için kendime kızıyordu. Oysa o hiçbir şey olmamış gibi rahat davranıyordu.

"Hala David Rose'un bizim mekana geleceğine inanamıyorum." Düşünmeyi bırakarak dikkatini konuşan Kevin'a verdi. "Acaba hangimizi seçecek?"

Diğerleri omuz silkti. Peter ise umursamazca telefonuyla uğraşıyordu.

Kevin tekrar konuşmaya başladı. "Beni seçerse ismimi hatırlamasına bile gerek yok." Elini kalbinin üstüne koyduğunda çocuklar iğrenerek ona baktı. "Ne?!" diye cırladı.

"Dostum, bu çok sürtükceydi." dedi Diego.

Çocuklar Diego'ya katılıyorum dercesine kafalarını salladılar. Kevin gözlerini devirip bakışlarını Louis'ye çevirdi.

"Bakarsınız..." Kevin haylaz bir şekilde gülümsedi. "...bombayı Louis patlatır."

Harry, gülümseyip kafasını olumsuzca salladı. "Hiç zannetmiyorum."

Louis, kollarını göğsünde birleştirip, suratına sahte bir gülümse yerleştirdi.

"Zannetmiyorsun?" dedi. "Neden?"

Louis, Harry'nin kendisini aşağıladığını hissediyordu. Şu an herkes sessizleşmiş bir şekilde ikiliyi izliyorlardı. Harry gıcık bir şekilde gülümsedi. "Çünkü sen-"

Konuşması, korumanın "Geldik." sözüyle kesilmişti.

Ne diyeceğini çok merak ediyordu. Çocuklar arabadan teker teker inmeye başlayınca, Harry'e yarım kalan sözünü söylemesi için tehtidkar bakışlar atıyordu. Ama o Louis'yi umursamadan önünden geçip açılan kapıdan dışarıya çıktı.

Arkasından öyle baka kalmıştı. Korumanın bakışlarını farkettiğinde, ayaklarını harekete geçirip, arabadan aşağıya indi. Gözlerini siyah binaya ve tabelasının rengarek olan mekana çevirdi.

Tabelanın üstünde sadece "MR&MRS" yazıyordu.

Kapının etrafında siyah giyimli korumalar vardı. Çocukların içeriye girdiklerini görünce, adımlarını hızlandırdı. Kapının önüne geldiğinde, sağ taraftaki koruma siyah çıkıntılı kapıyı açıp Louis'nin girmesini bekledi.

Yavaş adımlarla içeriyi girdi. Aynalarla kaplı kısa bir koridor vardı. Andy gülümseyerek yanına gelip, koluna girdi. Koridorun sonunda ki kapıya doğru ilerlediler ve Andy kapıyı açtığı anda kulaklarını sağır edecek şekilde çalan hareketli şarkıyla yüzünü buruşturdu. İçerisi insan doluydu.

Andy kolundan çekiştirmeye devam edip Dan ve Diego'nun yanına götürdü.

"10 dakika sonra sahnede olmam gerekiyor." dedi Andy. "Louis siz de." Çocuklar başını olumlu anlamda sallayınca, dans eden insanların arasına girip gözden kayboldu.

Ortamın geneli mavi ışık aydınlatıyordu. Mekanın tam ortasında 3-4 tane striptiz direği vardı. Sağ kısımda büyük bir bar vardı. Önüne taburelerde çeşitli tiplerden erkekler oturuyordu.

Etrafta ise şu an oturdukları, yuvarlak biçimde yerleştirilmiş koltuklardan vardı. Koltuğun üstüne oturmuş olan insanlara kucak dansı yapan erkek ve kızlar vardı. Birinin kucağında oturan Kevin'ı görmesiyle gözlerini büyüttü.

dark sailWhere stories live. Discover now