21- let me kiss you

3.8K 372 514
                                    


"Bu kısmı da ikiye katlayarak ayakta durmasını sağlıyorsun. İşte bu kadar kolay." Harry biten yelkenliyi avuç içine koyup Louis'ye döndü. "Nasıl olmuş?" dediğinde Louis tepki vermemişti. "Louis sen beni dinlemiyor musun?"

Louis Harry'nin yüzünü incelemeyi bırakıp, kafasını salladı. "Ahç Evet çok güzel hareket ediyor!" Harry ona garipçe bakınca ne saçmaladığını anlayıp, dudaklarını birbirine bastırdı. Harry yelkenliyi yaparken, o yüz hatlarını beynine kazımakla meşguldü.

"Yani demek istediğim çok güzel olmuş." dedi ve Harry'nin elinde tuttuğu yelkenliye ilk bakışlarını attı. "Teşekkür ederim."

Harry'nin kıkırtısını duyunca, bakışlarını ona çevirdi. Harry elindekini zemine bıraktı ve Louis'nin yanına oturdu.

"En çok neresini beğendin?" Harry'nin ses tonu değişmişti. Yanına yaklaşan bedenden biraz uzaklaşıp yelkenliye kaçamak bakışlar attı. Harry gazete sayfalarından yapmıştı. Klasik yelkenlilerden biriydi ama biraz daha gösterişliydi.

"En çok yelkenini beğendim." Gülümseyerek Harry'ye döndü.

Fakat Harry'yi bu kadar yakınında bulmayı beklemiyordu. Gözlerini istila eden yeşil irislere gözlerini kırpıştırarak bakmaya başladı. Harry dudaklarında gözlerini gezdirip Louis'nin gözlerine baktı.

"Beni öpmek istiyorsun?" Yeşil gözlerini mavi gözlerden ayırmadan, dudaklarını yaladı. Harry tarafından ıslatılan dolgun dudaklara göz atıp, şımarıkça gülümsedi.

"Bunu da nereden çıkardın?" Harry gamzelerini gösterecek şekilde derince gülümsedi.

"Son 20 dakikadır yaptıklarımı izlemek yerine, yüzümü inceledin." Cümlesini göz kırparak bitirdi. Louis yakalanmışlığın verdiği sinirle kaşlarını çatarken, Harry arsız arsız sırıtmakla meşguldü.

"Sende beni öpmek istiyorsun!" dedi dikleşerek. "Böyle dibime kadar girdiğine göre?" Roller değişmişti. Göz kırpma sırası kendisindeydi. Harry gülümsemesini sürdürdükten sonra aralarındaki boşluğu biraz daha kapattı.

"O zaman..." Harry bir elini dizleri üzerinde oturan Louis'nin bacağına koydu. "...İzninle."

Harry dudaklarına yaklaşmaya başladığında Louis, Harry'e göz kapaklarını iyice açmış, kendine yaklaşan dakikalardır tüm dokularını ezberlediği pembe dudaklara bakıyordu.

Aklına gelen diğer yakınlaşmaları görmezden gelerek, kendini yaklaşan dudaklara eğilirken buldu. Harry'nin önünde gözlerini sımsıkı kapattığından kirpikleri titreşiyordu. Dudaklarını hafifçe uzatmıştı. Harry bacağının üstündeki eliyle bedenin kaskatı kesildiğini farketti.

"Louis kendini fazla kasıyorsun!"

İşte Harry anın büyüsünü bozmuş, Louis'nin gözlerini açmasına neden olmuştu. Louis Harry'e "Ciddi misin?" bakışları atıyordu.

"Ne?!" diye ciyaklayan Louis, gülmemek için kendini tutmaya çalışan Harry'e ölümcül bakışlar attı.

"Kendini fazla kasıyorsun." dedi. "Rahatla biraz." Louis karşısında rahatça konuşan Harry'e bir tane çarpmak istiyordu.

"Kusura bakma!" dedi kaş çatarak. "Ben sizin gibi günde sayısız kişiyle öpüşmüyorum!" Dizlerinin üstünde durduğu pozisyonu bozup ayağa kalkmak için harekete geçti. Harry onu kalkmadan kolundan tutmuştu.

"Tamam sakin ol. Ben sadece sö-"

Harry'nin sözü Louis'nin birden dudaklarına yapışmasıyla kesilmişti. Louis ellerini Harry'nin kafasının iki yanına yerleştirmiş sert bir şekilde kendi dudaklarına bastırıyordu. Harry'nin şaşkınlıktan açılan ağzını fırsat bilip üst dudağı emmeye başladı. Öptüğü dudaklar bir süre sonra karşılık vermeye başlayınca, öpüşmeleri derinleşmeye başlamıştı.

dark sailWhere stories live. Discover now