dark sail

12- don't you cry

Biri tarafından sarmalanmak uzun süredir tatmadığı bir duyguydu. Harry'nin güçlü kolları hareketsiz duran bedenini sarıyordu. Louis hiçbir şeye, tepki veremiyordu. Elleri iki yanına düşmüş bir vaziyette son göz yaşları yanağından akıyordu. Harry'nin parmaklarını kendine döndürmek için Louis'in çenesine attı. Kafasını kaldırıp kendisine çevirdi ve özleriyle gözleri buluştuğunda, öylece birbirlerine baktılar. Harry Louis ile konuşuyordu ama dediğinden birşey anlamıyordu. Sadece hareket eden dudakları izliyordu. Harry iki eliyle omuzlarından turup Louis'in bedenini sarsmaya başladı.

"Louis!"

"Louis!"

"Louis! Tepki ver." Harry'nin endişe dolu sesi büyük bir uğulamadan sonra kulaklarına dolduğunda, Louis derin bir nefes aldı.

"H-Harry." Kısık ve ağlamaklı çıkan sesiyle, Harry'nin kollarına tutundu. Harry tekrar Louis'ye sarılıp saçlarını okşamaya başladı.

"Buradayım, buradayım." Louis, Harry'nin kollarını sıkıp ağlamaya devam etti.

Şu an kendini iğrenç hissediyordu. Dışardan boğuk müzik sesi gelmeye devam ediyordu. Kapıdan Michael ve Sam'in girmesiyle Harry, Louis'yi hızla itip ayağa kalktı. Harry'nin bu hareketiyle sarsılıp geriye düştü.

"Siktiğimin sürtüğü!" Michael'ın adeta kükremesiyle Louis olduğu yere sindi. "Senin yüzünden en iyi müşterimi kaybettim!"

Louis korku dolu bakışlarla, Harry'ye baktı. Ama o yere bakıyordu. Michael, Sam'in üstüne yürüyüp yumruk attı.

"Öve öve bitiremediğin piçe ne oldu?" Michael tekrar yumruk attıktan sonra devam etti." Beceriksizin teki çıktı üstelik! Tanrım delireceğim!"

Ayağıyla Sam'in kasıklarına tekrar vurdu. Sam inleyerek yere düştü. Louis şoka girmiş bir vaziyette duvara sinmişti. Harry'e tekrar baktığında olanlardan sıkılmış gibi etrafa baktığını gördü. Bakışlarını tekrar Michael'a çevirdi.

Gözleri birleşince Louis gözlerini kaçırdı. Michael'ın kendisine doğru gelen ayak sesleriyle gözlerini kapattı. Michael eğilip çenesini sertçe sıkarken kendine bakmasını sağladı. Louis acıyla tıslayıp çenesini acıtan ellerden kurtulmaya çalıştı. Ama o kurtulmaya çalıştıkça Michael parmaklarıyla daha çok çenesine güç uyguluyordu.

"Bana bak, küçük sürtük.." Diğer elini Louis'in boğazına atıp sıkmaya başladı. Louis güçsüzce elleriyle boğazındaki elleri itmeye çalıştı. "Sana yeterince taviz verdim."

"Seni öldürebilirim " Michael psikopatça gülümsedi. "Ama yapmayacağım bu senin için küçük bir ceza olur." Louis'nin çenesini ve boğazını sıkan ellerini çekti.

Louis nefes nefese öksürerek elini boğazına atıp ovmaya başladı. Hala sesizce ağlıyordu.

Bakışlarını ürkekçe Michael'a çevirdiğinde, Michael'ın Harry'e kafasını olumsuz anlamda sallayarak odayı terk ettiğini gördü.
Nefesini düzenleyip Harry'ye merakla baktı ama Harry'nin sinirle yumruklarını sıkdığını farketti.

Göz göze geldiklerinde Harry anında bakışlarını kaçırıp Michael'ın ardından odadan çıktı. Sam burnundaki kanı elinin tersiyle silip Louis'ye döndü ve yalpalayarak ayağa kalktıktan sonra işaret parmağını Louis'ye doğrulttu.