Bölüm 25

11.6K 732 98
                                    

Arkadaşlar bir daha ki bölüm bayramdan sonra gelecek... Siz sormadan söylemek istedim... 

Yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim...

İyi okumalar...

   

 Boğulan Zümrüt'tü, neden onun görüşü bulanıklaşıyordu?

"Elif!" birinin ona seslenmesiyle, hastane odasından hızla koparıldı...

Derin nefesler alarak, gözlerini açtı... Aras yanı başında uyanması için onu sarsıyordu.

Elif'in elleri karnına gitmiş, "Bebeğim!" diye solumuştu...

"Sakin ol! ... Sadece bir kâbustu... Bebeğimiz gayet iyi!"

Genç kız emin olmak için gözleriyle çevresini kontrol etti... Odasındaydı... Gözlerini kapayıp kâbusun izini silmeye çalıştı...

"Seni bu hale getirecek kadar kötü ne görmüş olabilirsin, merak ediyorum!" dedi Aras, temkinli hareketlerle.

Elif gizleme gereği duymadı. "Zümrüt mutfakta ki konuşmalarımızı duymuş bebeğimi öğrenmişti... Çekemediği için de beni merdivenlerden itti... Bebeğimi..."sustu. "Onu çaldı!" dedi gözlerini açarken.

Aras karısının kızmasını umursamadan sıkıca sarıldı. "Korkma... O sana dokunduğu an, ölüm fermanını imzalamış olur!..."

Elif kocasını hafifçe itti. Geri çekilince "Korkmuyorum..." dedi "O bebeğime dokunduğu an, zaten ölü olur!"

Adam karısının gözlerinden firar eden damlayı, başparmağının ucuyla yakaladı... "Ben varken, senin bir şey yapmana gerek yok!"

"Rüyamda ki beni görseydin, böyle konuşamazdın!" hatırlayınca içi titredi... Öfkesi, acısı tüm duyguları gerçekti sanki... Hala hissedebiliyordu.

"Neden?"

"Zümrüt'ü boğuyordum!" kendine gülmek istedi...

Onun yerine Aras güldü. "İşte benim kızım!" dedi şakayla...

Elif gözlerini devirdi. "Omzuma da vurmak ister misin dizi repliği?"

Aras artık kahkaha atıyordu. "Neden olmasın?"

Elif onu aldatan kocasıyla, bu kadar konuşmanın yeterli olduğunu düşündü. "Duşa gireceğim!" dedi çıkmasını ima ederek.

"Ee... Yardım mı edeyim?" sinsice sırıttı.

"Beynini patlatmamı istemiyorsan... Dışarı çıkman yeterli!"

Aras gülümsemesi yüzünden silinmeden, göz kırpıp dışarı çıktı... Elif de vakit kaybetmeden kısa bir duş aldı...

Kâbusun izlerinden kurtulmaya başlamıştı...

Hazırlanıp avluya indi... Akşam yemeğinin hazırlıkları devam ediyordu... Burnuna gelen enfes yemek kokuları daha çok acıkmasını sağlıyordu.

Yardım etmek için mutfağın yolunu tuttuğu sırada, birinin kolundan tutup durdurmasıyla arkasına döndü... Karşısında kocasını buldu "Yine ne var?"

"Yemekte müjdeli haberi vereceğiz... Beklemenin anlamı yok!"

"Bu kadar çabuk mu? ... Bence bugün söylememeliyiz!" hazır değildi... Nasıl söylerdi?

BİRİ AŞK MI DEDİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin