Bölüm 29

12.6K 692 48
                                    

Merhaba arkadaşlar... Biliyorum uzun zaman oldu... Ama siz de biliyorsunuz bilgisayar bozuk... Daha yapılamadı maalesef... Bu yüzden yapılana kadar bölümler geç gelecek... Bu bölümü nereden yayınlıyorsun diye soracak olursanız, başka bir bilgisayardan ve inanın hiç kolay olmadı günlerdir uğraşıyorum... Zamanım kısıtlı olduğu için epey çaba sarf etmem gerekti. Daha fazla bekletmek istemediğim için elimden geleni yaptım umarım değmiştir... Bunun cevabını yorum ve oylarınızla verebilirsiniz ;)

Bir daha ki bölümü ne zaman yayınlarım hiç bilmiyorum... Bir daha ki girdiğimde yorum ve oylarınızın sayısıyla mutlu olmak istiyorum... Yorgunluğumu bu şekilde atabilirim anca :)

 İyi okumalar...


Elif tüm öfkesiyle, kapıyı açtığı hızla itince... Kapı gürültüyle duvara çarptı.

 Aras, duyduğu sesle sıçradı. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

 "Sana bakması için, birini mi çağırdın?" diye bağırdı kız. ""Dün ki cariye tartışmasından sonra mı karar verdin?"

 Ara ayaklanmış, karısının sinirinin sebebini anlamaya çalışıyordu. "Kimi çağırmışım? ... Doğru düzgün anlat şunu!"

 "Avluda ki manken, sana bakmak için gelmiş! ... Sen istemişsin!"

 Adam birkaç saniyelik duraksamanın ardından, "İyi de ben böyle bir şey istemedim... Kimseyi aramadım!" diye açıkladı.

 "O zaman kim aradı?"

 Aras karısının şüpheli konuşmasına sinirlenip " Ne yani, bana inanmıyor musun?" diye çıkıştı. "Hala bana güvenmeyi öğrenemedin mi? ... Bunca şeyden sonra!"

 Elif bir adım geriledi. "Sana güvenmediğimi söylemedim!"

 "Bakışların tamda böyle söylüyor!"

 Kız, hasta kocasına yaklaştı. "Sakin olur musun? Elbette sana inanıyorum!" aynı hataya bir daha düşemezdi... Ona gerçekten inanıyordu. "Sadece kız senin aradığını söyleyince kendime hakim olamadım!"

 Adam, karısının gözlerinin içine bakıp inandığını görmek istedi.

 "Aras bana bakmayı kes! Sana inandığımı söyledim!"

 "Nerede o kız? ... Hala avluda mı?" cama yöneldi.

 "Hayır!" dedi Elif "Onu kovdum!"

 Aras tek kaşı havada, karısına döndü. "Kovdun mu?" dudakları muzip bir gülümsemeyle kıvrıldı.

 "Ne?" dedi omuz silkerek "Podyuma çıkanlar bile öyle giyinip, makyaj yapmıyordur eminim!"

 "Ah! ... İşte şimdi üzüldüm... En azından bir kez görseydim!"

 Elif "Aras!" diye bağırdı. "Seni camdan aşağı atmamı ister misin?" dağılan öfkesi, kendini hatırlatmıştı. "Siz erkekler hep aynısınız... Önce çocuk istersiniz, karınız hamile kalınca da gözünüz dışarı kayar... Hoş senin gözünü hiç içeri sokamadım ki, hep dışarıdaydı!"

 Aras karısını kendine çekip sarıldı. "Şaka yapıyorum kelebek!" geri çekilip devam etti. "Ama onu bulmam gerek... Kimin gönderdiğini öğrenmeliyim!"

 Elif, Zümrüt'ün söylediklerini hatırlayınca " Selim ya da Can'dır... Zümrüt başımın dertte olduğunu söylemişti ya, bundan bahsediyor olmasın?" diye fikir yürüttü.

 "Sanmam..." dedi Aras kendinden emin bir tavırla "Bunu bela olarak gördüklerini düşünmüyorum... Selim, Can ya da Zümrüt yeni plan peşinde olsalar da, bu onlar için ufak bir oyundan başka bir şey değil!"

BİRİ AŞK MI DEDİ?Where stories live. Discover now