BİRİ AŞK MI DEDİ?

Bölüm 32

   Arkadaşlar üzgünüm bölüm gecikti ama durmadan açıklama yapmak istemiyorum zaten yoğun olduğumu biliyorsunuz... Umarı beğenirsiniz...

İyi okumalar...

   Aras mesajın gerçekliğinden emin olmak için, bir kez daha okudu... Beyninde dönen iki kelime vardı.  'Elif' ve  'Zehir'

   Son arananlardan aceleyle karısının numarasını buldu... Bir yandan da, şirketten hışımla çıkmış arabasına ilerliyordu.

   Telefonun açılma sesini duyduğunda "Elif!" diye soludu...

   "Aras! Oğlum... Benim annen!" dedi Zelal kadın.

   Adamın beklediği ses, kesinlikle bu değildi. Neden annesi açmıştı ki? "Anne... Elif nerede?"

   "Banyo da... Sanırım yine midesi bulanmış... Ayşe hanım da yanında!"

   Aras, korktuğu sorunun sırası geldiğini anladı. Alacağı cevap kalbinin atışını durdurabilirdi! "Peki... Bugün eve çilek falan geldi mi?"

   "Ah... Evet!" dedi Zelal kadın gülerek "Sen göndermişsin... En son Elif onun başındaydı..." devamını dinleyemeden telefon ellerinden kaymıştı. 

   "Kahretsin!" diye gürledi... Direksiyona geçirdiği yumruk, kırmasını sağlayacak sertlikteydi.

   Araba daha da hızlanırken, Aras'ın  başına ağrılar giriyordu... 'Eğer Elif'e yada bebeğime bir şey olursa, o piç kurusunu parçalara ayırıp köpeklere yedireceğim!' diye söz verdi kendine.

   Sonunda eve ulaşmıştı... Kapıyı kırarcasına yumruklamak zorunda kaldı...

   Kapı açıldığında, sorulara cevap vermeden yukarı kata çıkıp banyoya daldı.

   Ayşe hanım kızının yüzünü yıkıyordu... Adamın ani girişi ikisini de korkutmuştu.

   "Neler oluyor Aras?  Bu halin de ne böyle?" telaşı fark edilmeyecek gibi değildi.

   Adam karısını kucağına alıp, odasına taşıdı. "Hemen giyiniyorsun ve hastaneye gidiyoruz!" kaybedecek bir saniyesi bile yoktu. 

   Elif şaşkınca kocasına baktı. "Neden?... Ben iyiyim!"

   Aras eğilip, karısının yüzünü ellerinin arasına aldı. Alnına bıraktığı buse canını yakıyordu. "Eve gelen çileklerden kaç tane yedin güzelim?" kadifemsi ses tonu, şefkat barındırıyordu. 

   Kız adama bakmaya devam etti. "Bana ne olduğunu söyleyecek misin?"

   Aras gözlerini bir kaç saniye kapalı tutup, geri çekildi... Kızın dolabından kıyafetlerini çıkarmaya başladı. "Lütfen kelebek, soruma cevap ver!" karısının yüzüne bakmaya kalbi dayanmıyordu. 

   "Hiç!" dedi Elif sadece.

   Adamın şala uzattığı eli hava da asılı kaldı. "Nasıl hiç?"

   "Bir ısırık bile alamadım... Bebeğim sağolsun, hem istiyor hemde yememe müsaade etmiyor!" dedi sitemle.

   Aras duyduklarıyla, sırtını dolaba yaslayıp başını geriye attı. Sakinleşmeye ihtiyacı vardı... Olayları sindirmeliydi.

   Elif yataktan kalkıp, kocasına yaklaştı. "Bir sorun var değil mi? Hadi, benimle paylaş! Canını sıkan şey ne?... Benimle mi ilgili?" kocası sustukça, o konuşuyordu.