Bölüm 35

8.9K 586 43
                                    

   Merhaba arkadaşlar...

   Bu bölümde bir değişiklikle karşılaşacaksınız umarım beğenirsiniz...

 Yorum, beğeni diyerek sizi sıkmak istemiyorum ama gerçekten bu sürpriz hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyorum. 

Ve yine aynı üzücü haber bir daha ki bölüm ne zaman gelir bilmiyorum. İnanın elimden geleni yapıyorum, geç saatlerde yatmak zorunda kalıyorum ama yetişmiyor.

Bunları size söylememin nedeni sadece anlayış beklemem. 'Ben fedakarlık yapıyorum karşılık bekliyorum' demiyorum yani...

Sadece beklediğim karşılık emeğime ve merak ettiğim yorumlarınıza... Neyse çok uzattım. Bir daha ki bölümde görüşmek üzere... İyi okumalar...




*Elif*

   Alnıma dayanmış demir yığınını düşünmek istemesem de oradaydı.

   Kalbim ağzım vasıtasıyla bedenimden ayrılacak, koşarak uzaklaşacaktı birazdan...

   Gözlerime acımasızca bakan koyu gözler, bana başka bir seçenek bırakmıyordu. Ya dediğini yapacaktım, ya da burada geberip gidecektim...

   İri yapılı dev, silahı hafifçe çekip tekrar alnıma bastırdı. "Hadi!" dedi tahammülsüzce.

   Bir çözüm bulmaya çalışıyordum ama silah ve korkunç devin bakışları bana hiç yardımcı olmuyordu.

   Şuan tek düşündüğüm kaçmaktı. Tabii iç sesim durumun ciddiliğini yüzüme vurmuştu, hemde moron muamelesiyle. "Bunu yapabileceğini düşünecek kadar aptal mısın?" diye sormuştu. Evet, aptaldım. Yoksa dışarıda ne işim vardı?

   Adam hareket etmeyeceğimi anlayınca beni öne doğru itti... Yavaş adımlarla ilerliyordum.  Neden konuşmuyordum ki? "Bak kim olduğunu bilmiyorum... Benden ne istediğini de..." sustum, ne söylemeliydim? "Yanlış yapıyorsun! Kocam beni bulduğunda bu senin sonun olur!" Harika! Birde adamı tehdit etmiştim. Artık kesinlikle ölüydüm!

   "Çeneni kapa ve sadece yürü!"

   'Hadi Elif düşün!' iç sesim boş konuşmak yerine bana yardımcı olmaya başladığında çok geçti. Korkunç dev beni arabaya itip, direnmeme rağmen ellerimi arkadan bağladı... Bu durumu fırsat bilerek çığlık attım.

   Çığlığım adamı sadece güldürmüştü. "Boşuna kendini yorma, kimse duymaz!"

   Issız bir sokakta olduğumuzu, yeni fark ediyordum. Aras çoktan aşağı inmiş ve aramaya başlamıştır.

   Şoku atlattığımda gözlerim yanmaya başlamıştı. Kimdi bu adam? Benden ne istiyordu? Ve neden her seferinde kendimi, başıma doğrultulmuş bir silahla buluyordum?

    Çaresizlikle, gözyaşlarım birleşince hıçkırık kaçınılmaz olmuştu. "Ne olur bırak beni!" dedim sesimin yüksek çıkmasına gayret ederek. "Ben sana ne yaptım?"

   Adam sonunda sorularıma cevap vermeye karar vermiş olacak ki konuştu. "Sen değil, kocan!"

   Neden şaşırmıyordum? Aslında şaşırsam garip olurdu...  Aras, kendinin de söylediği gibi dostundan çok düşmanı olan bir adamdı.

   "Peki, benden ne istiyorsun?"

   Korkunç devin yüzünü görmesem de güldüğünü hissediyordum. "Kocanın canını yakmak için seni kullanmayı düşünüyorum!" dedi dalga geçerek.

BİRİ AŞK MI DEDİ?Where stories live. Discover now