Bölüm 34

9.9K 587 51
                                    


 

Bugünlerde her şey üst üste geliyor... Finallere çalışıyorum, bölüm yetiştirmeye çabalıyorum şimdide değerini anlatamayacağım bir insanın, onun için çok özel gününde yanında olmalıyım tabii bu süreçte bölüm yazamayacağım için gecikecek...

Üzgünüm ama elimden bir şey gelmiyor. Hayatım sadece wattpadle sınırlı değil. Bu yüzden beni anlayacağınızı umuyorum. 

Bölüm şu gün gelir diyemiyorum ama geç geleceğinden emin olabilirsiniz. Şimdiden haber vermek istedim...

Neyse... Bölümü beğenmeniz ve bunu yorumlarınızla belirtmeniz ümidiyle... İyi okumalar...




Elif beklemediği bu görüntü karşısında şaşkınlığını atınca, yan reyonda ki kutu süte uzandı... Onlara doğru ilerlerken düşüncelerine engel olamadı.

   Daha az evvel konuşmuşlardı. Öğrenmesi gereken bir şey olursa anlatacağını söylemiş ve ilk andan kaybetmişti... Böyle bir şeyi ondan nasıl gözlerdi?...

   Yanlarına ulaştığında, Kader'in ne yaptığını anlamaya çalışan bakışlarıyla sütün kapağını açtı.

   Aras, Kader'in bakışlarını takip ettiğinde hemen arkasında ki karısını buldu. "Elif!" diye solumuştu.

   Elif kocasına aldırış etmeden sakin bir şekilde sütü Kader'in başından aşağı boca etti...

   Kız yüksek bir çığlıkla kurtulmaya çalışsa da, Elif bir eliyle kaçmaması için kolunu kavramıştı.

   Sütün bittiğinden emin olunca bir adım geriledi. "Bak!" diye bağırdı. İnsanların dikkatini de istemsiz olarak çekmişti. Umursamadan devam etti.  "Bu bembeyaz süt bile senin kirini örtemedi... Aksine sen onu siyaha buladın!" kocasının onu çekiştirip, susturmasına müsaade etmedi. "Bu kadar aşağılık bir insansın demek! Yazık!" sinirden her an ağlayabilirdi. "Bataklığında çırpındıkça dibe battığını göremeyecek kadar düşüksün anladık!... En azından çevrendekilere sıçratma!"

   Kader insanların bakışlarından utanmış, ağlayarak uzaklaşmıştı. Ardından markette yankılanan alkış sesleri duyuldu. Elif'i destekleyen konuşmalar birleştiğinde koca bir uğultuya dönüşmüştü. 

   Ne yazık ki genç kız bunları göremeyecek kadar kırgın ve kızgındı... Kocasının gözlerine sadece bir kez baktı, oda saniyesini almıştı. Bu kısa bakış, barındırdığı duyguları anlamasına yetmişti. Daha fazla dayanamayıp çıkışa yöneldi.

   Aras karsına yetişmiş, onu durdurmayı başarmıştı. ""Elif! Bir dinle lütfen!"

   Kız adamın tuttuğu kolunu kurtarıp, marketten çıktı. Aras tekrar yakalamıştı. "Nereye?" cevabını beklemeden, arabaya doğru sürükleyip kızın direnmesine aldırmadan zorla bindirdi. "O eve beraber gireceğiz!"

   Elif kapıyı açmaya çalıştı, faydasızdı. Kapıları kilitlemişti... Öfkeyle  camı yumrukladı. "Bırak beni hayvan herif! Pis yalancı! Adi pislik!" hıçkırıklara boğuldu. "Bana yalan söyledin! Sana güvenirken, güvenmemem gerektiğini anlamamı sağladın!" siniri geçene kadar bağırıp, cama vurdu.

   Yaklaşık bir saat sonra ağlaması iç çekişlere dönmüştü. Kapanmak üzere olan göz kapaklarına izin verip, hırpalanan bedenini huzura kavuşturdu.

BİRİ AŞK MI DEDİ?Where stories live. Discover now