İlk Hazan

325 26 19
                                    

Herkese Merhaba ! :)

Uzun uğraşlardan sonra bölümü yetiştirmeyi başardığım için mutluyum. Gerçekten içime sinen bir bölüm oldu.Umarım sizlerde beğenerek okursunuz.

Yorumlarınızı hevesle bekliyor olacağım,lütfen eksik etmeyin..

Bölümü elimden geldiğinde uzun tutmaya çalıştım :)

Bölüm şarkısı medyada..

Sevgiler..

Simge


Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, bir an kalp krizi geçireceğimi sandım. O buradaydı. Bunun bir rüya olabileceğinden şüphe etmeye başlamıştım. Gelmeyeceğini söylememiş miydi ? Şimdi karşımda ne işi vardı ?

Uzun çabalardan sonra, göz temasımızı kesmeyi başardığımda, Atakan yanımda, burnundan soluyordu.

"Ne işi var bunun burada ?" Dedi, öfke dolu sesiyle. Bir yandan, gözleriyle Kadir'i tarıyordu.

Toparlanmaya çalışarak, güçlükle konuştum.

"Bunu soracağın en son kişi ben değil miyim sence ?"

Bir an gözlerimin içine baksa da,

"Hadi, devam edelim.." Dedi. Refleks olduğunu tahmin ettiğim bir hareketle, kolundan çıkmaya çalışmıştım ama Atakan sert bakışları eşliğinde, buna izin vermemişti.

Kadir'in olduğu tarafa bakmamaya çalışarak, adımıza hazırlanan masaya yerleştik. Masalarımız çaprazdı ve karşı karşıya denk gelmiştik. Buna sevinmeli miydim, üzülmeli mi ? Karar veremiyordum.

Yere eğdiğim bakışlarımı, salona Can ve Sedef'in girmesiyle, kaldırmak zorunda kaldım. Bir an için, her şeyi unuturak, ayağa fırlayıp, en yakın arkadaşımı deli gibi alkışlamaya başladım. Masamız da bulunan, okuldan arkadaşımız olan bir kaç kişide bana katıldı.

Sedef ve Can, bize doğru bakıp, içten gülümsemelerini gönderdiler. O an ikisinin birbirlerine ne kadar yakıştığını bir kez daha anladım. Tatlı, neşeli ve uyumlu bir çifttiler. İmrenmemek elde değildi.

Onlar ilk danslarını ederken, hissettirmemeye çalışarak, Kadir'e doğru kaçamak bir bakış attım. Murat ve Buğra'yla sohbet ediyor, onlara bir şeyler anlatıyordu. Kendisine bir şeyler söyleyen Buğra ile kahkaha atmaya başladığında, özlemle içimi çektim. Ona bir kaç adım mesafe kadar uzaklıktaydım ama bir merhaba bile diyemiyordum. Bu adeletsizlikti.

Hala çok güzeldi. Kirli sakalları ve siyah smokiniyle, her zamankinden daha tehlikeli görünüyordu. Ahh, onu bütün benliğimle hala seviyordum, yaşanılan onca şeye rağmen.

Ben tüm bunları düşünürken, aniden gözlerini gözlerime kenetlediğinde, bir an ne yapacağımı bilemedim. Öyle güzel bakıyordu ki gözlerime. Sanki beni sevdiğini söyler gibiydi. Eski günlerde ki gibi, bana ait olan Kadir gibi.

Birden kendi hamleme şaşırarak, ayağa kalktım. Atakan'ın bana seslendiğini duymuş ama duymamazlıktan gelmiştim. Ayağımda ki topuklu ayakkabılara inat, kararlı adımlarla ona doğru yürümeye başladım.

Sevdiğim adama attığım her adım, bana bir asır kadar uzun gelse de, sonunda onun tam karşısına gelebilmiştim.

Şaşkınlığını gözlerinden anlamak mümkündü. Bu hali beni gülümsetti. Onun yanına neden gelmiştim ? Bende bilmiyordum. Ayaklarım, beynimden izinsiz hareket etmişti. Neyse ki sessizliği bozan ilk kelime dudaklarımdan döküldü.

Yasak ElmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin