Episode 21

18K 1.2K 152
                                    

Biliyorum bölüm çok geç geldi.    Fakat okul yüzünden yazamıyorum. Artık anlayacağınız üzere haftada bir bölüm paylaşacağım. Bu bölüm  biraz kısa. Ama derslerim ve üzerine piano derslerim gelince zor oluyor.  
Mediada Troy.
Player : Sam Smith-Writing on the wall.
Iyi okumalar...

Yazardan...

Taştan şato ilk kez sessizliğe bürünmüştü. Duyulan sadece rüzgarın ve karanlığın sesiydi. Kimse konuşmuyordu. Kimse gülmüyordu ve ya kimse ağlamıyordu. Şatodaki sessizlik uyuyan güzelin şatosundaki gibiydi. Tek fark her kes uyanıktı. Sessizliğin hükm sürdüğü Şatodaki tek bir odak noktası vardı. Prenses.  Büyük beyaz yatakta boylu boyunca uzanan Prenses cansız gibiydi. Nefes alıyordu. Kalbi atıyordu. Yaşıyordu. Fakat teni solmuştu. Mavi birer ışık gibi parlayan gözleri kapalıydı. Kırmızı dudakları solmuştu. Ama her kesi korkuya düşüren bunlar değildi. Prensesin doğum lekesinden bir kristal eksilmişti. Büyük kristali çevreleyen küçük kristallerden biri artıkyoktu. Yatağın etrafında hiç ayrılmayan bir kişi vardı. Ayrılamıyordu. Uyumuyor, yemiyor, konuşmuyordu. Teni tıpkı Prenses'inki gibi solmuştu. Gözleri parlaklığını yitirmişti. Ne yapacağını bilmeden sadece düşünüyordu. Ne olduğunu ya da nasıl olduğunu düşünüyordu. İçini saran duygular onu yakıp kavuruyordu. Başını ellerinin arasına aldı.

-Uyan artık.

Diye kendi kendine mırıldandı. İçindeki sıkıntı onu dibe çekiyordu. Kendini yüzmeyi bilmeyen bir balık gibi hissediyordu. Ve bu his onu öldürüyordu. Aynı yüzmeyi bilmeyen balığın suda öldüğü gibi.

*****

- Merak etmeyin Kraliçe'm. Prensesi kurtarmak için tüm element rehberleri uğraşıyor. Sadece Host halkı değil. Haber tüm ülkeye yayıldı. Bakanlık tüm şehir Kral ve Kraliçelerini topluyor.

- Ah. Martin. Bilemiyorum. Ya ona bir şey olursa? Ben ne yaparım? Nasıl yaşarım? O bana aşkımdan kalan tek şey.

- Umudunuzu kaybetmeyin efendim.

-Geriye sadece o kaldı zaten.

*******

- Ne yapmayı düşünüyorsunuz bay Ardor?

- Bilemiyorum. Denediğimiz tüm seanslar geri tepti.

- Çok açık ki Karanlığa haps edilmiş.

- Lanet olsun! Ne yapacağız? 

- Bay Ardor. Prensesi kurtarmak için yaptığımız seanslar iş yaramadı. Fakat Eğer kara bü...

- Asla! Bunun nasıl sorunlar doğuracağını biliyorsunuz sayın bakan.

- Evet ama...

- Hayır. Başka bir yolunu bulacağım.

- Tamam Ardor. Ama eğer bulamazsan...üzgünüm ama doğuracak sorunları düşünmeyeceğim. Türünün tek örneği olan prensesi korumak benim borcum. Hepimiz için.

******
- Hala bir değişiklik yok mu?

Başını elleri arasından kaldırıp gelene baktı. Yorgun yüzünü elleriyle kapayıp şakaklarını ovdu.

Bilinmeyen ElementHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin