Nefret ediyorum

43.1K 1.6K 101
                                    

Merhaba arkadaslar,
Yeni bir bolum daha yayinliyorum ama vote ve yorumlar cok dusuk.
Hikayemle ilgili fikirlenizi merak ediyorum. Yeni bolum yakinda tekrar yayinlayacagim. Dedigim gibi fikirlerinizi soylerseniz sevinirim :)

İyi okumalar...

"Adimi nereden biliyosun?"

Kim oldugunu bilmedigin genc adama ters ters bakmaya basladim. Arabadan inip karsimda dikildi. Beni basta asagiya suzup elini uzatarak

"Ben Ayaz Kurtoglu." dedi. Bir sure uzattigi eline bakip bende elimi uzatarak

"Nefes Gundogan" diyerek devam ettim "Adimi zaten biliyosunuz. Ama nerden bildiginizi soylemediniz?"

"Sirket bilgilerinde gormustum, bu guzelligi unutmak mumkun degildi." diye sırıtmaya basladi. Bu tavri beni rahatsiz etmisti. Yeri adim atarak ters bir bakis attim. Aklima gelen seyle hemen saatime baktim. Cok gec kalmistim ve Yigit yine cok sinirlenecekti. Belki de coktan sinir kupene donmustur.

Daha fazla oyalanmadan karsimda dikilen adamla konusma geregi duymadan arkami dondum. Ve karsimda gozlerinden ates gibi sinir fiskiran Yigit'i gordum. Karsimda dikilmis beni izliyordu. Hemen koluma yapisip "nerdesin sen, napiyosun burda" diye dislerinin arasindan konustu. Kolumu oyle bir sıkıyordu ki cevap bile veremiyordum.

Adinin Ayaz oldugunu ogrendigim adam araya girerek
"Yigit, birak kizin kolunu, canini yakiyosun."

Yigit, benden bakislarini cekmis Ayaz'a bakiyordu. Ama bu normal bir bakis degildi. Oldurecekmis gibi ofkeyle bakiyordu. Aklima gelen seyle soze girdim.

"Siz tanisiyor musunuz?"

""Evet." dedi Ayaz.

Yigit'e baktigimda ters giden biseyler oldugunu anlamistim.

"Sen iceri gir, Nefes."
Bunu sakince soylemisti Yigit. Ne yapmaya calisiyordu. Anlamamistim. Biraz once gozlerinden sinir akan Yigit, yumasak bir sekilde boyle soylemisti. Kolumu biraktiginda ne kadar acidigini simdi daha cok fark ettim.

Yigit'i daha fazla kizdirmadan arkami dondum ve girise dogru yurumeye basladim. Oradan ne kadar uzaklassamda aklim Yigit'teydi. Ayaz'i tanidigi belliydi. Daha fazla oyalanmadan hemen odama ciktim. Bugun onemli bir toplanti vardi. Onun hazirliklariyla ilgilenecektim. Diger toplantinin tarihine bakmak icin elimi masamin uzerinde duran masa takvimime uzattim. Bugun gunlerden persembeydi. Gozum tarihe takildiginda bir an sok olmustum. Okullarin acilmasina cok az kalmisti. Ve ben daha kayit yaptirmamistim. İcimden kendime bir kufur savurdum. Kendime ise verdigimden unutmustum. Simdi ne yapacaktim. Bu kadar kisa surede hangi okula gidecektim. Telefonun calmasiyla irkildim.

"Efendim"

"Odama gel ,hemen!!"

Yigit'ti bu. Oflayarak masadan kalktim ve odadan ciktim. Yigit'in odasinin kapisini vurdum ve iceri girdim. Kafasini masadaki dosyalara egmis birseyler imzaliyordu Yigit. Uzerindeki ceketi cikardigi icin dar gomleginden belli olan kaslari onu daha bir cekici yapmisti.

"Oyle bakmaya devam mi edeceksin?"

Ahh gormustu. Kendime lanet okuyarak basimi onume egdim. Fena halde utanmistim.

"Ne konustun onunla?" diye devam etti. Anlamayarak

"Kiminle, Ayaz'la mi?"

"Adini nerden biliyorsun?" bunu sinrle sormustu.

"Tanistik" diye kisa bir cevap verdim. Yigit artik sabirsiz oldugunu belli ederek kafasini salladi.

"Neler oldugunu, onun sana ne soyledigini hemen anlat bana?" baska zaman olsaydi onu ugrastirirdim. Ama simdi olanlari hepsini tek tek anlattim. Biraz rahatlamis gibi gorunsede Yigit, gozlerinde anlam veremedigim bir endise vardi.

Mafyanın EsiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin