Doğru zaman

5.2K 235 62
                                    


Multide minik Elya'mız var. :)

Yaşam ile ölümü farksız kılmıştı sevdiğim adamın ölümü..

Onsuz yaşamanın, nefes almanın, hiç bir anlamı yoktu.

Olmuyor işte... olmuyor onsuz..

Yüzü, sesi, gülüşü çıkmıyor aklımdan..

İçtiğimiz kahve geliyor aklıma, gittiğimiz film, tartıştığımız konu...

Üşümüşlük hissi içimi kaplıyor,gitmiyor, donuyorum.

Ama yine de ayakta durmaya çalışıyorum. Yaşamaya değil sadece ayakta durmaya..
Çünkü benim için yaşamak yoktu. Elya için ayakta durmalıydım sadece.

Elya'nın ağlamasını duymamla hemen ayağa kalktım. Uyanmıştı ve bana ihtiyacı vardı.
Ellerimi uzatıp yatağından kaldırdım. Kafasını göğsüme yatırdığımda susmuştu.

Sırtını okşayarak ninni söylemeye başladım. Sesimi duyduğunda sakinleşiyordu bebeğim. Bu acımasız hayatta ondan başka kimsem kalmamıştı.
Sevdiğim herkesi kaybetmiştim.
Ama Elya, benim gibi olmayacaktı. Onun hatayı böyle olmayacaktı. Bu yüzden herşeyi yapacağım.
Onu, bu pisliğin içinde bırakmayacağım.

Kucağımda uyuyakalan kızımı yatağına yatırdım. Üzerini örtüp, alnına öpücük bıraktım.

Sessiz ve yavaş adımlarla odadan çıktım.

Merdivenleri indiğimde mutfağa ilerledim. Selma, mutfakta birşeylerle uğraşıyordu. Her zaman ki gibi umursamadan yanından geçtim.

Dolaptan soğuk su alıp bardağa koydum. Bir dikişte suyun tamamını içip bardağı makineye koydum.

Öğlen saatleri olmasına rağmen bugün Onur'u hiç görmemiştim.
Bu beni biraz da olsa mutlu etmişti. Onu ne kadar az görürsem, o kadar iyiydi benim için.

Salona geçip televizyonu açtım. Rastgele birşeyler izlerken, zil çalmıştı.

Gelen kişinin kim olduğunu tahmin etmek zor değildi.

Selma, hızlı adımla kapıya ilerledi ve açtı.

Onur, telefonda konuşarak salona geliyordu.

Onu daha fazla görmemek için televizyonu kapattım ve ayağa kalktım.

Koltuktan kalkıp, merdivenlere ilerlerken onun emir verici sesini duydum.

"Nefes, dur!"

Emir vermesini umursamayıp yürümeye devam ettim.

Birkaç adım atmıştım ki, Onur kolumdan tutup, beni kendine çevirmişti.

"Sana durmanı söyledim!"

Kızgın yüz ifadesi beni korkutmamıştı. Öfkeli gözleri gözlerime sabitlenmişti.

Kolumu hızla onun elinden kurtardım.

"Ne istiyorsun?" dedim rahat tavırla. Çünkü söyleyeceği hiç bişeyi umursamıyordum.

"Hemen gidip hazırlan, bebeği de hazırla." dediğinde kaşlarımı çattım.

Mafyanın EsiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin