Öfke!

8.5K 379 74
                                    

İyi okumalar...

Namlulun ucundaydım şuan. Ama korkmuyordum. 

İnsanın hayatta kaybedecek birşeyi olmayınca ölmek düşüncesi korkunç gelmiyordu. 

Bende öyleydim işte. 

Ne Yiğit'ten ne de onun yapabileceği şeylerden korkuyordum artık. 

Gözlerimi silahtan çekip Yiğit'e çevirdim. 

Bir an aklımdan geçmişti. Vurabilir miydi beni? 

Kendime içimden küfür ettim. 

Kardeşimi öldürmüştü o. 

Beni gerçekten sevseydi yapmazdı bunu zaten. 

"Basabilecek misin o tetiğe Yiğit." dedim gözlerine bakarken.

"Onunla gidersen basarım!" dedi net bir şekilde.

Bir delilik yapmaya hazırdım. 

Tehdidinin ölçüsünü görmek istemiştim bir anlıkta olsa. 

Derin bir nefes alıp adım attım silaha doğru. 

Aradaki mesafe kapandığında, Yiğit, tetiğe basamayıp indirmişti silahı. 

Arkama bakmadan yürümeye devam ettim. 

Kerem ile birlikte arabaya binecekken Yiğit'in sesini duymamla durdum.

"Gitme.." Yalvarırcasına çıkan sesi canımı yaksada dinlemedim onu. 

Arabanın ön kapısını açtığımda, geriye dönüp bakmak istemiştim. 

Bu ona son bakışım olacaktı. 

"Nefes, gitmeee..."demişti tekrar. 

Bu defa arkamı döndüm. Olduğu yerde durmuş beni izliyordu. Gözlerindeki acıyı görüyordum ama artık onunla olmamız imkansızdı. 

Gökçe ve Kerem arabaya bindiklerinde bende daha  fazla bekletmeden bindim. 

Kerem arabayı çalıştırıp, gaza bastığında yan aynadan geriye baktım. 

Yiğit, dizlerinin üzerine çökmüş bağırıyordu. 

Bu benim suçum değildi. 

Böyle olması benim suçum değildi.

Bizi bu hale getiren kendisiydi. 

Kardeşimin katiliydi.

Onu öldürdüğünde beni öldürmüştü. 

Gözümden birkaç damla yaş daha düştü. Elimle gözyaşlarımı sildiğimde Kerem de arabayı durdurmuştu.

Camdan baktığımızda geldiğimizi anlayıp arabadan indim.

Gökçe'de benimle birlikte arabadan inip yanıma gelmişti. 

Bir arkadaşın desteğini hissetmek iyiydi ama kardeş gibi olmuyordu işte.

Eve doğru  yürümeye başlamıştık. 

Kerem'e minnettardım. Çünkü o olmasa nereye gideceğimi bilemiyordum. 

Yiğit'in yanında kalamazdım.

Eve girdiğimizde oturmak yerine büyük camla kaplı olan yere ilerledim. Buradan dışarıyı daha iyi görebiliyordum. 

Kerem'in evi hemen hemen doğayla bir bütündü. Pencereden baktığımda ormanlık alan görünüyordu.

Aklıma o anda ormandaki kamp anımız gelmişti. 

Mafyanın EsiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin