Özel bölüm!

6.4K 204 33
                                    


Keyifli okumalar..

Karşımdaki duran dünyanın sayılı harikaların olmayan, ama benim için hayat olan manzaraya baktım..

Sevgili kocacığım, güzel kızımızı uyutmaya çalışıyordu. Ama pek de başarılı olamıyordu.
Beş dakikadır kapıda durmuş onların sohbetlerini izliyordum. Her akşam yaptığımız gibi Yiğit ile, sırasıyla değişerek çocuklarımızı uyutuyorduk.

Ben, oğlumuzu çoktan uyutmuş onları izlemeye devam ederken, kızımın sorduğu soruya odaklandım.

"Baba, annem seninle evlenmeden önce prenses miydi?"

Sorusuna karşılık şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım. Yiğit'e baktığımda önce şaşırsa da cevabı gecikmemişti.

"Annen, bu dünyada gördüğüm en güzel prensesti."

Elya, babasının cevabı üzerine kocaman gülümsemişti. Güldüğünde ortaya çıkan gamzesini görüyordum buradan. Güzel kızım, hep bir prenses olmak istiyordu.

Her kızın küçükken hissettiğini hissediyor ve en şanslı kızların yaşadığını babasıyla yaşıyordu. Onu böyle görmek beni mutlu ediyordu.

"Artık bir prenses değil mi?" Tekrar sorusunu Yiğit'e yöneltmişti, güzel kızım.

"Hayır değil. "

Yiğit'ten duyduğum şey, biraz incitse de sonrasında cümlesine devam etmiş ve beni gülümsetmişti.

"Annen, benimle evlendi ve kraliçe oldu. "

Yiğit, söyledikleriyle Elya'yı daha da mutlu ediyordu. Ama bugünlük bu kadar yeterdi. Çünkü uyku zamanı geçiyordu. Dikildiğim yerden doğrulup odaya adımladım. Benim geldiğimi gören kızım konuştu hemen.

"İşte babacığım, kraliçemiz geldi."

Yatakta oturmuş, bize söylediği sözden sonra gülmeye başlayan kızıma baktım.

"Bakıyorum da prensesimiz hala uyumamış."

"Hemen uyuyorum anneciğim." diyerek yataktan doğrulmuş ve yanağıma sulu öpücükler bırakmıştı. Kocaman sarıldıktan sonra kızımı yatırıp üzerini örttüm. Alnına öpücük bırakıp geri çekildim. Yiğit'te ayağa kalkmıştı.

"İyi geceler prenses." diyerek yanağını öpüp yanıma gelmişti.

Odadan çıkıp, aşağıya inmeye başladık.
Salona geldiğimizde oturmadan dışarıya baktım. Yavaş yavaş kar yağdığını görmemle ufak çaplı bir çığlık attım.

Galiba.

Biraz abartmış olabilirim.

Ama biraz.

Yiğit oturduğu koltuktan hızla koşup yanıma gelmesi birkaç saniyesini almıştı. Belinden silahını çıkarıp, telaşla bana bakıyordu.

"Noldu güzelim, birini mi gördün, hemen gidip bakacağım."

Önce ona anlamayan gözlerle bakıp, sonra gülmeye başladım.
Belli ki yanlış anlamıştı beni. Yiğit, kaşlarını çatmış anlamaya çalışıyordu.

Mafyanın EsiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin