Let the good times roll

340 34 1
                                    

Sonunda eve varmıştım. Şanslıydım ki Jessie evdeydi.

"JESS!! AH NE OLDU BİLEMEZSİN"
"Bakıyorum günün olaylı geçiyor, ne oldu?"
Gözlerimi devirip karşısına oturdum, nefes nefese kalmıştım.
"Şu grubu hatırlıyor musun, 5 Seconds Of Summer?"
Jessie gözlerini kısıp hatırlamaya çalışıyordu.
"Hmmmm çok tanıdık geliyor... Ah evet, afişlerini hatırlar gibiyim, 4 çocuk vardı sanırım"
"EVET!"
"Yani?"
"Onlardan Michael bizim okulda"
"Ciddi olamazsın! Yani, grupta çalmış olan birinin buraya geleceğini tahmin etmezdim."
"Ben de Jess, ben de." Derin bir nefes alıp gülümsedim ve devam ettim:
"Ayrıca o.... Gruptaki favorim...Yani hayranlarıyken öyleydi."

Jess gülmeye başladı:
"Hadi havalı oynamaya çalışma, herkesin büyümeyen bir tarafı vardır."

Zorla itiraf ederek:
"Tamammm, belki eski duygularım tamamen yitmemiş olabilir."

"Sadece bu kadar mı?"

"JESS!" diyerek elimdeki yastığı üzerine atacakmış gibi yaptım ve o da kahkahalara boğuldu. Sonra hemen ciddileşerek konuşmaya başladı:

"İşte yeni bir film! Filmimizin konusu, kalbi kırık bir kadın ve erkek yıllar sonra karşılaşıyor, erkekse ünlü. Ve sonunda büyük bir aşk doğuyor. Gişe rekorları kıracak!"

Alaycı bir şekilde söylendim:

"Yaaa tabi tabi"

"Lütfen hayal kurmama izin ver, çok eğleniyorum."

"Seni hayallerinle başbaşa bırakıyorum, odama çekileceğim" diyerek uzaklaştım. Odama geldiğimde kitap okumaya çalıştım ama sürekli aklıma Michael geliyordu, neden gruptan bağını koparmıştı, gerçekten bilmek istiyordum. Uykuya dalmak üzereyken Jess'in sesiyle ayıldım:

"Bu akşam sen de geliyorsun değil mi?"

"Nereye geliyorum?"

"Nasıl unutursun, Teksas'tan bir arkadaşımla buluşacağımı söylemiştim ya."

"Jess, en iyisi evde kalıp erken uyumak, gerçekten çok yorgunum."

Jessie yatağımın yanına çöküp yavru köpek bakışı atmaya başladı. Doğal kızıl-hatta neredeyse turuncu- saçları ve yeşil gözleri ile küçük bir kız gibi sevimliydi, hayır demek zor geliyordu.

"Tamam, hazırlanmam için süre ver" diye iç çektim ve Jessie ayağa kalkıp ellerini çırparak:

"Harika olacak, arkadaşım benim de tanımadığım bir arkadaşını getirecekmiş, belli olmaz seni beğenebilir."

"Beni düşüneceğine kendine bak" diyerek odadan kovaladıktan sonra, dolabıma yönelip beyaz kot şortumu ve koyu mor kolsuz tişörtümü aldım. Saçlarımın yarısını arkadan salaş bir şekilde topladım. Göz kalemi ve rimel çekip koyu bir ruj sürdükten sonra görüntümden memnundum.

"Jess, ben hazırım!"

Arkasını dönüp bana bakınca bir ıslık çalarak:

"Woooow.... Birisi yeni sevgili ihtimalini ciddiye almış" diye kıkırdadı.

"Kapa çeneni" dedim gülerek.

Son Şans || Michael CliffordDonde viven las historias. Descúbrelo ahora