Mutlu Yıllar!

211 20 16
                                    

O gece akşam 9'dan beri kesintisiz uyumuş olmama rağmen sabahleyin Jess'in uyandırmasına sadece yüzümü duvara doğru dönmekle karşılık verebildim, sonunda pes ederek odadan çıktı.

Ne kadar süre geçmişti bilmiyorum, Jess'in saçlarımı okşadığını hissettim,

"Ne zamandan beri bana bu kadar şefkatlisin sen?" diyerek arkamı döndüm, Michael bana gülümsüyordu.

"Her zaman öyleydim tatlım"

"Ah, günaydın Michael, seni beklemiyordum" diye mırıldandım sessizce.

"Mutlu olmadın mı?" dedi dudaklarını büzüp yere bakarak. Dayanamamıştım...

"Tabii ki de sevindim" dedim yüzünü ellerimin arasına alarak ve burnuna ufak bir öpücük kondurdum o da gözlerini kıstı. Aklıma hayranlarla olan fotoğraflarında onlar onu öperken bir gözünü kısması gelmişti.

"Bugün okula gitmeden önce seni ziyaret etmek istedim, nasıl olduğunu kendim görmeliydim, iyi uyudun mu meleğim?"

"Evet, 9'dan beri kesintisiz uyudum"

"Harika!" dedi el çırparak. O anda gözlerinin kızardığını ve etrafında koyu halkalar olduğunu farkettim.

"Michael, sen iyi misin canım?"

"Ah, evet, sadece biraz ders çalıştım, gece uykum kaçtı ve pek dinlenebildiğim söylenemez"

Boynuna sarıldım,

"Lütfen bunu bir daha yapma" sonra onu geriye itip kafasını yukarı kaldırdım,

"Gözlerime bak ve söz ver Michael"

Kafasını aşağı yukarı salladı, "Söz vermeye çalışıyorum" dedi gülerek.

"Bir daha seni böyle görürsem üzülürüm ama" dedi ve sarıldık. Jess içeriden sesleniyordu:

"Buraya gelin sevgi böcekleri, kahvaltınız hazır!"

Michael gülerek koluna girmem için bana doğru uzandı, ayağa kalktığımda iyi olduğumdan emin olduktan sonra :

"Tatlım sen hazırlan istersen, ben seni içeride bekliyor olacağım, istersen burada yeriz"

O gidince hemen pijamalarımı çıkartıp üzerime eşofman giyindim, saçlarımı atkuyruğu yapıp topladım ve yüzümü jelle yıkadım, sonunda insana benziyordum. Michael ve Jess'in yanına gittim, Michael'ın doğumgününe sadece birkaç gün kalmıştı.

"Sen ve Didem kesinlikle geliyorsunuz, hem bak Marcus da orada olacak!"

"Bir şey ima etmeye çalışma Michael" dedi Jess sinirli bir şekilde

"Tamam, tamam, ama gerçekten de çok eğleneceğiz, paparazzi tehlikesi olmasaydı bir klüpte kutlardım ama onları hiç çekemeyeceğim"

Tam o anda içeri girdim ve:

"Sahiden, kimmiş o gizli kaynak bulabildin mi Michael?" dedim kollarımı kenetleyerek, elimde olmadan Jess'e delici bakışlar attım, çünkü beni böyle tanıyan başka birisi daha yoktu, Jess bundan rahatsız olmuştu, gözlerini kaçırdı.

"Bilmiyorum tatlım, sanırım iyi bir paparazzi seni araştırmış olmalı, bilgiye ulaşmak artık zor değil"

"Öyle olduğunu biliyorum" dedim soğukça.

"Bunu kastetmedim, hadi kahvaltı edelim ben çok acıktım."

Normalde trip atıp odama giderdim ama gerçekten çok acıkmıştım. Michael odamda yemeği teklif ettiğinde mutfakta üçümüzün oturmasını tercih ettiğimi söyledim.

Son Şans || Michael CliffordWhere stories live. Discover now