12.Bölüm - Sebepler ve Sonuçları

741 110 51
                                    

YN: Herkese merhaba, umarım hikayeyi özlemişsinizdir. bu nedenle bol yorum rica ediyorum. ne kadar çok yorum ve beğeni o kadar çabuk yeni bölüm..

Not: iş yoğunluğum ve ailesel sağlık sorunları nedeniyle bir süre yoktum. hikayeyi sabırla bekleyen herkese teşekkür ederim.

Keyifli okumalar. <3

*-*-*-*-*-*-*-*

*Kai*

Gerçekten ortada neler döndüğünü anlamak zordu. Sehun ifadesiz bir yüzle, yerde hareketsiz bir şekilde yüz üstü yatan, Lu Han'a bakıyordu. Kris ise şok olmuş bir ifadeyle, gözleri irice açılmış, az önce neler olduğuna o da en az benim kadar anlam verememiş gibi görünüyordu.

Sehun'un yüzüne baktım. Ona değer veren, onun için sürekli endişe eden bir arkadaşına bunu nasıl yapabilmişti? Kabul ediyorum Sehun'u doğru düzgün tanımıyordum. Ama o da bunun için hiç çabalamamış, onu tanımama bile izin vermemişti.

Şimdi ise yaptığı harekete ne gibi bir anlam yüklemem gerektiğini bilmiyordum. Tek hissedebildiğim kızgınlıktı. Bunun Lu Han'a karşı yapılmış bir haksızlık olduğunu düşünüyordum.

Ki kesinlikle de öyleydi. Bunca yolu sırf Lu Han, Sehun'u aslında desteklemek, bir nebze ona göz kulak olabilmek için tepmişti. Fakat bunun karşılığında Sehun nedensizce ona zarar vermeyi seçmişti.

İçimdeki kızgınlık giderek büyüyor ve öfkem sağlıklı sorgulamama engel oluyordu. Saniyeler geçerken, Kris öne atılıp Sehun'un üzerine aynı benim gibi bir öfkeyle yürüdü.

Adını dahi bilmediğimiz yabancı, ona anında engel olmuş ve onu minik bir parmak hareketiyle savuşturmuştu.

Sehun'un daha fazla sessiz kalmasına tahammül edememiştim. İkimizin de gözleri önünde iki arkadaşımız yaralanırken bile yüzü inanılmaz derecede ifadesizdi.

Belki de bu bende damlayı taşıran son şeydi. O yüzden tüm öfkemle Sehun'a bağırdım.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun Sehun? Bunu arkadaşlarına nasıl yaparsın? Sırf sana yardım etmek için gelen bu insanlara neden zarar verdiğini açıkla hemen! Bu kadar gizemli davranmandan, sürekli her şeyi kendine saklamandan sıkıldım artık. Biz senin için buradayız. Sırf seni yalnız bırakmamak için, sana destek olabilmek için. Ama senin buna verdiğin cevap Lu Han'a saldırmak ve yanında kim olduğu belli olmayan adamla ittifak kurarak Kris'i saf dışı etmek oldu. Tüm bunlar bittikten sonra olur da sağ çıkarsak, tabi sana rağmen, okula geri dönmeni istemiyorum. Aksi takdirde hakkında yakalanma emri çıkartılması için Kiran baş büyücüsüne seni şikâyet ederim beni anladın mı?"

İlk defa ifadesiz yüzü bozulmuş ve gözlerimin içine bakmıştı. Göğsüm yaşadığım öfke yüzünden hızla inip kalkarken gözlerindeki değişimi saniye saniye görmüş ve cidden kafam karışmıştı.

Bakışları o kadar hayal kırıklığıyla doluydu ki, bir az önce söylediklerimin altında ezildiğimi hissetmiştim.

Onun bu şekilde davranması pişmanlık duymama neden oluyordu. Ama aslında bu şekilde olmaması gerekmiyor muydu? O arkadaşlarına zarar vermişti. Şimdi ise bana hayal kırıklığıyla bakıyordu. Ne ağzını açıp tek bir kelime söylüyor ne de bir şey yapıyordu.

Sehun yerine yabancı konuşmaya karar vermiş gibiydi. Hemen yanında durmuş benim de bir atak yapıp yapmayacağımı bekliyor gibiydi.

"Ona boşuna bu kadar kızıyorsun. Arkadaşlarınızdan biri sandığınız kişi değildi. Tek yaptığı sizi korumaktı. Fakat sanırım sen de, şu uzun boylu arkadaşında, bunu anlamaktan oldukça uzak genç büyücülersiniz. Öngörünüz ve sağduyunuz, hatta mantığınız, bunların hiç birini kullanmayı ne yazık ki becerebilecek kapasitede değilsiniz. O yüzden işaretleri göremediniz. Sehun ise sizin aksinize her şeyi gördü. Sizi koruması gerektiğini düşündüğü için bir plan yaptı. Ben de seve seve buna dâhil oldum. Hani olur da ikinizden biri tekrar ona saldırmaya teşebbüs ederse, bir dahaki sefere bu kadar insaflı davranmam haberiniz olsun."

Yıldız TOZUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin