Sehun ile geçirdiğim her an benim için çok kıymetliydi. O kadar mutluydum ki, bunu kelimelere sığınarak yapamayacağımı biliyordum. Bunları düşünüp gülümserken, yine beni düşünerek yorgun olup olmadığımı sormuştu.
Evet, kabul etmeliyim ki zevke sebep tatlı bir yorgunluk vardı bedenimde. Bundan elbette ki şikâyetçi değildim.
Ömür denen şeyin ilk defa ikimiz için sonsuz olmasına seviniyordum. Bana kahvaltı hazırlayacağı vaadinde bulunarak banyoya götürmesine izin verdim.
Beni başka bir şeyle teselli etseydi de ona itaat edeceğim kesindi. Açıkçası yaşadığımız onca tatlı ve zevk dolu ana rağmen, yine de daha fazlasını istiyordum.
Bunun aç gözlülüğe girip girmediğini bilmesem de, umurumda da değildi. Ona sokulunca gülümsemiş ve saçlarımı yıkamaya başlamıştı.
Dudaklarından dökülen her sözcük kalbimi okşarken başımı salladım. Temizlenme işini bitirince ona gülümsedim. İçimi eritiyordu. Ona sıkıca sarıldım. Kolları anında belimi sararken boynumda ve omzumda hissettiğim öpücüklerle tekrar heyecanlanmaya başlamıştım.
"Seni Seviyorum Hun... Keşke seninle hep böyle kalabilsek."
Bunu söyler söylemez beni kendisine çekip daha sıkıca sarılmıştı. Gülümsemek artık vücudumun verdiği doğal tepkilerden biriydi. Geri çekildi ve gözlerimin içine baktı.
Hissettiklerimiz birdi. Artık onu kalbimin içinde ve ruhumda daha net hissedip anlayabiliyordum.
Düşüncelerini birden bire dile dökünce ister istemez şaşkınlığa uğradım. Sehun bana evlenme teklifi ederken, mutluluktan nutkum tutulmuştu.
Fakat sanırım uzun zamandır düşüncelerime gömüldüğüm için, onun duştan çıkıp bana havlu uzattığını hayal meyal fark etmiştim.
Kalbim patlayacakmış gibi hızla atarken Sehun'a bir şeyler söylemem gerektiğini biliyordum. Beni yanlış anlamasından korkuyordum. Ama o kadar sevinmiş ve o kadar şok olmuştum ki, tepkilerim bile donuktu.
Üzülmüş olmalıydı. Biran önce düşüncelerimi ve kendimi toparlayıp ona bir cevap vermem gerekiyordu. Önce deli gibi atan kalbimi sakinleştirmem lazımdı.
Derin bir nefes alıp yatak odasına geçtim. Orada değildi. Burnuma gelen güzel kokulardan mutfakta olduğunu anlayıp yatak odasından çıktım.
Mutfağa geldiğimde sırtı bana dönük, ellerini tezgâha dayamış bir şekilde düşünceli görünüyordu.
Daha fazla onu böyle görmeye dayanamadığım için gidip ona arkasından sıkıca sarıldım.
Onunla evlenmeyi çok istediğimi, sadece teklif beklemediğim için yaşadığım şaşkınlığı anlattım. Morali düzelmişti. Başını omzuma dayamış, ellerini ellerimin üzerine bırakmıştı.
İçimin huzurla dolduğunu hissettim. Omzuna defalarca kelebek öpücüklerden bıraktım. Onu cevabı bekleterek üzdüğümü şimdi daha iyi anlıyordum.
Ellerimi çözüp bana doğru döndüğünde öne atılıp onu öpmeye başladım. Bu öpücük ondan bir nevi özür dileme şeklimdi.
Öpücük kontrolümün dışına çıkınca karşı koymamıştım. Onu tekrar istiyordum. Ama midemizin açlığının vermiş olduğu ses ikimizi de dumura uğratmıştı.
Sonrasında keyifli ve küçük yaramazlıklarla dolu bir kahvaltı yaptık. Giyinmek için yatak odasına geçtik. Sehun kendi temiz kıyafetlerinden verdi.
KAMU SEDANG MEMBACA
Yıldız TOZU
Fiksi Penggemar" Bir acemi oyuncu nasıl beceriksizse Sahnede korkusundan donakalmış dururken Nasıl fazla duyguya kapılınca bir kimse Zayıflarsa yüreği gücünden kudururken, Benim de bu korkuyla güvensizlikten işte Sevgi törenindeki duam aklımdan çıkmış, Sevgimin gü...
