GİRİŞ

53.2K 1.1K 149
                                    

Multimedia: Burçak ILGAZ


Gözlerimden istemsizce akan yaşları,elimin tersi ile sildim ve kitabın son sayfasına tekrar baktım.Genellikle böyle olurdu.Kitap karakterlerini fazla benimserdim,fazla alışırdım onlara ve kitap bitince büyük bir boşluğa düşmüş gibi olurdum.Hele de çok sevdiğim bir karakter ölürse,işte o zaman şuan da olduğu gibi göz yaşlarıma 'Durun.'diyemezdim.

Oturduğum sandalyeden kalktım ve tekrar odamın camından sokaktaki insanlara baktım.Birkaç çocuk ellerindeki topla oyun oynuyor,Ahmet amca,oturduğu sandalyeden gazetesini okurken bir yandan da bakkalın kapısına bakıp,dükkanına giren çıkan var mı diye kontrol ediyordu,lise çağında ki sevgililerde sarmaş dolaş,arabaların geçtiği sokakta yürüyorlardı.

''Burçak!''Annemin,sesiyle kendime geldim.

''Efendim.''diye bağırdım beni duyabilmesi için.''Kız,deminden beri ben kime sesleniyorum,gelsene şu mutfağa.Ne bağırtıyorsun beni?!''diye sitemle çıkışınca,kitaplığıma kitabımı yerleştirdim ve odamdan çıkıp mutfağa doğru ilerledim.

''Efendim anne?''diye sordum.

Elini beline koymuş,bir yandan ocaktaki çorbayı karıştırıyor bir yandan da kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

''Kız sen beni deli mi edeceksin,deminden beri sana bağırıyorum beni duymuyorsun.Aşık mısın kızım sen?''

Bu haliyle cidden çok komik duruyordu.Yanına doğru bir adım attım ve yanaklarını sıktım.''Yok kız aşık falan değilim.Bakıyorum da çorbalar falan yapılıyor.''dedim gülerek.

''Kızım sen nankör müsün?Ben hiç mi çorba yapmıyorum?''

''Tamam.Tamam,Ayda sultan.Seni kızdırmak için dedim.Ee,söyle bakalım sen beni niye çağırdın?''

''Git de ekmek al.''

''Anne,ağabeyim gelmeyecek mi birazdan,o alsın.Ben niye ineyim şimdi aşağıya?''

''İyi kızım,ben alırım.''dedi eli hala belindeyken.

''Of anne,off.''dedim ve hızla mutfaktan çıkıp odama doğru yürürken.

''Kız ben sana yirmi beş yıldır,anneye of denilmeyeceğini öğretemedim mi?''

Yüzümde bir gülümseme ile dolabımın kapaklarını açtım ve elime ilk gelen t-shirti yatağımın üzerine attım.Ağabeyim alsa ne olacaktı ekmeği?Ama annemin kıymetli oğlu,işe gidiyordu,nişanlıydı ve bense evde kalmış,boş boş oturan bir kızdım.Aman ne güzel!

Kemik badimi üzerimden çıkartıp yatağıma fırlattığım t-shirti üzerime geçirdim.Yatağımın yanındaki masamdan telefonumu alıp eşofmanımın cebine koydum ve kapıya doğru ilerledim.

''Kız sanki düğüne gideceksin.Yarım saattir ne yapıyorsun,hadi git al şu ekmeği.''

''Anne tamam,tamam anne.''

''O ne kız öyle tekerleme gibi.Çene yarıştırma benimle.''

Kapıyı çekip terliklerimi ayağıma geçirdim ve merdivenlerden aşağıya indim.

Ekmeği almış,apartmanın kapısını açıyordum ki adımı duydum.Başımı ağabeyime çevirdim.''Hoş geldin annesinin oğluşu,annesinin yakışıklısı açmıymış bakalım?''diye sordum sesimi incelterek.

''Komik misin Burçak?''Kapıyı açmış,yukarıya doğru çıkan ağabeyimi takip ettim.

''Hayırdır annesinin oğluşu,ne oldu sana?''

GERBERAWhere stories live. Discover now