7. Bölüm 《☆☆☆》Küçük Oyunbaz

16.5K 804 75
                                    

Ağzımın içine yayılan o enfes tat bütün bedenimi kor bir ateşte yakarcasına kavururken , kollarımın arasında önce büyük bir mücadele veren , sonra da kendini bana teslim eden varlığa ne kadar aç olduğumu da , dudaklarım dudaklarına kapanmışken bile ona doyamadığımda anladım. Nefesim kesiliyor , beynimin bütün hücreleri bana sinyal gönderiyordu. Yine de tek düşündüğüm Zeliş'in o yabani meyveleri andıran , tropik tadıydı. Daha önce varlığından bile haberim olmayan bir duygu gelip sol yanıma oturduğunda , neden küçücük bedeni ile bu kızın beni bu denli etkilediğini anlayamıyordum?

Ben bütün bu duygu karmaşasının içerisinde boğulmuşken , kollarımla sımsıkı sarmaladığım kızın benim bu bir anlık gafletimden yararlanarak suratıma attığı tokat ile kendime geldim. Elim ile o minik elinin geldiği kısma dokunup hayretle karşımda gözleri alev alev olmuş kıza bakarken şaşkındım.

"Hayvan. " Sesi biraz önce aramızda geçenlerden dolayı çatallaşmıştı. "Sen hangi cesaretle dokunursun bana? Sana kim verdi bu hakkı? " Öfkesi bütün mahalleyi ateşe verecek kadar çoktu.

"Beni buna sen mecbur ettin Zeliş. Sadece konuşmak istedim seninle. Bir çocuk gibi kaçtın. " Ses tonumdaki kararlılık yaptığımdan pişman olmadığımı hem kendime hem de karşımda gözleri dolu dolu olmuş kıza gösterir nitelikteydi.

Peki neden sadece gözlerinin dolması bile beni bu kadar etkilemişti?

"Sen... Sen hayatımda gördüğüm en aşağılık adamsın. Bencil egoistin tekisin. " Daracık alanda işaret parmağını göğsüme dayayıp nefret dolu gözlerle bana baktığında , ne denli büyük bir hata yaptığımı anladım. "Senin tek derdin o göklerdeki egonu tatmin etmek. Karşındakinin ne hissettiği umurunda değil. Kendi keyfinin istediğini yaparken , bunun benim için ne kadar önemli bir durum olduğunun farkında bile değilsin. " Neyden bahsettiği hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. "Sevdiğim adama sakladığım, benim için değerli olan bir şeyi bile almaktan çekinmeyecek kadar kendini beğenmişsin sen. " O anda yaptığım hatanın altında ezildiğimi hissettim.

Zeliş ilk kez öpülüyordu. Bunu ilk dudaklarına kapandığımda , acemi ve ürkek tavırlarından anlamam gerekirken , ben kendi bencilliğim ile onun ne hissedeceğini bile umursamamıştım.

Haklıydı. Ben bencil egoistin biriydim.

Neden bilmiyorum ama o anda bambaska bir duygu da hissettim. Onun ilki olma düşüncesi yüreğimin üzerinden büyük bir ağırlık kaldırmış gibi geldi bana. Zeliş'in ilki olmak bencilce hoşuma gitmişti.

"Ben kendime engel olamadım. Zeliş gerçekten samimiyim bu sözlerimde. Seni incitmek en son isteyeceğim şey. "

Kullandığım kelimeler yüreğimin yansıması gibi olsa da o sinirle homurdandığında , başka bir yol denemem gerektiğini fark ettim.

Peki neden vicdanım bu kadar ağır gelmişti bedenime? Neden onun gözlerindeki yaşlar beni derinden yaralamıştı?

Bu kızın benim yanımdaki yeri neydi?

Beynim binlerce parçaya bölünmüş gibi soru yağmuruna tutsa da yüreğimi , tek bir şeyden emindim.

Zeliş'i öptüğüm için en ufak bir pişmanlığım yoktu. Hatta karşımda dururken , bu kadar kırık , bu kadar can alıcı görünmese , bunu yeniden yapacağıma emindim.

Ellerim ile onun bedenini o küçük alanda hapsedip hafifçe eğilerek gözlerine baktığımda , bana bakan o delici mavilerde kayboldum. Ona bir bakışım bile beni bambaşka bir adam haline getirirken , onun bana öfkeli bakışları bedenimdeki arzuda en ufak bir azalma bile göstermiyordu.

Kapı Komşum Where stories live. Discover now