13. Bölüm 《☆☆☆》 Alışveriş!

13.2K 629 58
                                    

Parmağımdaki yüzüğe akşamdan beri bakıp sürekli gülümsemem belki yabancı bir göz için delilik olabilirdi ama benim en büyük mutluluğumdu. Zeliş'in benim olduğu gerçeğinin kanıtı gibiydi adeta. Onun akşam okyanus mavisi gözlerindeki ışık ruhuma işlemiş. Yatağıma girdiğim anda da gözümün önünden gitmemişti.

Zeliş benim karım olacaktı!

Odamın kahverengi perdelerine rağmen inatla içeri süzülen gün ışığı bile sinirlendirmiyordu beni. Önceden olsa saatinden önce kalktığım için bütün gün asık suratla dolaşacağımı biliyordum ama bugün başkaydı. Bugün Zeliş ve benim miladımdı. Onunla dolu ruhum bile bedenime fazla gelirken , şimdi resmen benim olma yolunda adım attığımıza hâlâ  inanamıyordum.

Ayaklarımı sert parke zemine indirip iki kolumdan destek alarak yatakta oturur pozisyona geldim. Elimi dağınık saçlarıma daldırdığımda duş almam gerektiğini düşünüp hızla banyonun yolunu tuttum. Altımdaki eşofman altını ve boxerı aynı anda çıkarıp köşedeki kirli çamaşır sepetine attıktan sonra kendimi geniş duşa kabine attım. Soğuğa yakın ayarladığım su başımdan aşağı dökülürken başta irkilsem de kısa sürede alıştım. Ellerimi karşımdaki koyu tonların hakim olduğu fayansa dayayıp gözlerimi kapattığımda , düşüncelerime hücum eden güzel bir yüz ile gülümsedim. Kendime inanmakta güçlük çekiyordum çünkü kendimi on sekiz yaşındaki bir ergen gibi hissediyordum. Kısa süren duşun ardından hızla üzerimi giyinip mutfağa geldiğimde annemin bir şeyler hazırladığını fark ettim. Sessizce arkasından sarıldığım anda bir anda attığı çığlık ile kahkaha attım. Elini kalbinin üzerine götürmüş kızgınlıkla bana bakarken , her yaptığımda zevk aldığım gibi yanaklarına dudaklarımı dayadım. Beni sahte bir öfke ile ittiğinde ise kolarımı bedenine doladım.

"Ölürüm sana kız. Korktun mu yoksa? " Keyfim öyle yerindeydi ki bunu benimle konuşan herkesin anladığını biliyordum. Neden öyle olmayayım ki? Hayattaki tek arzum yerine gelmiş, fındıkkurdumun benim olması için ilk adımımı atmıştım.

"Seni serseri. " Narin elleri ile göğsüme vurduğunda elini alıp avcunu öptüm. "Aklımı çıkardın oğlum sabah sabah. "

"Şaka yaptım güzel hatunum. " Ben kıkır kıkır geçip köşedeki mutfak masasına oturduğumda , o hâlâ sahte bir kızgınlıkla bana bakıyordu.

"Yakında evleneceksin barklanacaksın hâlâ  çocuk gibisin. " Cık cık ede ede yeniden işinin başına döndüğünde , ben gülmeye devam ediyordum. Elim ile önümdeki masada darbuka çalmaya başladığımda ise bu defa yüzünde güller açıyordu.

"Maşallah... Allah neşeni arttırsın. " Işık saçan gözlerini üzerime dikip yavaşça yanıma yaklaştığında , elimi vurmaktan vazgeçip ona baktım.

"Anne alışverişe ne zaman çıkılacak? Sıkıştırmayalım. Sen konuş Güllü Teyze ile onlara uygun bir gün gidelim. " İçimdeki bu taşan his neydi?

"Hay deli çocuk. Ağır ol yavrum. Daha akşam istedik kızı. Sakin sakin gidelim. Korkutmayalım insanları. Bir dur yerinde. " Gelip tam karşıma oturduğunda , sabırsızca söylendim.

"Anne ne yavaşı ya? Hafta sonu nişan var. Aceleye getirmeyelim. Kıza kıyafet alınacak daha. Takıları falan derken hafta sonu olur zaten.

"Umarım o saydıklarını alacak paran vardır Tekin Efendi. " Babamın sesi ile bakışlarım kapıyı bulduğunda , kaşlarımı çatmama engel olamadım. Akşam sorun çıkmamıştı ama bu babamın erdemli duruşundan değil , Mehmet Amcanın bazı şeyleri görmezden gelmesindendi. Dün akşam alttan alttan Zeliş'e laf sokmasını unutmamıştım. Hele bir ara onu evlenerek kendini garantiye aldığını ima ettiğini herkes anlamıştı ama öyle uyumlu ve farklı bir ailesi vardı ki Zeliş'in bunu duymazdan gelmeye çalıştıklarını fark etmiştim. Tek endişem bunu Zeliş'in duymamış olmasıydı. Dişlerimi sıkıp bana doğru gelen adamı izlerken , sakin olmaya çalışıyordum.

Kapı Komşum Where stories live. Discover now