21. Bölüm 《☆☆☆》 Saman Alevi

8.9K 512 104
                                    

Bedenim altımda yanan alevin etkisi ile giderek eriyen bir poşet misali buruşurken , karşımda gülümseyerek bana bakan kadına döndüm. Sanki benim yanmam ona zevk veriyordu ve ben bu görüntüyle daha da canımın yandığını hissettim. Onu böylesine severken benim acımdan zevk alması anlayamadığım bir şekilde yüreğimi parçalıyordu.

Yine de pes etmeden uzattığım elime bir süre tereddütle baktıktan sonra hiç beklemediğim bir şey yaptı. Eli titrek bir şekilde avucumun içindeki yerini aldığında kendimin bile şaşırdığını fark ettim. Ne alev almış bedenim ne de canımın acısı kalmıştı. Zeliş elimi tutmuştu ya , artık etimi koparsalar umurumda değildi. Bana yeniden güvenmişti ya , kıyamet kopsa kılım kıpırdamazdı. Mutlulukla onu kendime çekerken bir anda aklıma gelen düşünceyle bağırdım.

"Hayır dur! " Benim yüksek sesime karşılık mavi gözleri buğulandığında kendi kendime küfrettim. Onu korkutmuştum. "Zeliş yanıyorum. Lütfen uzak dur benden. " Sesim öylesine hırıltılı ve aciz çıkmıştı ki suratımı buruşturdum.

"Ölsek de kalsak da birlikte. " Bana bu sözleri söylerken tek bir damla yanağından akıp altımızdaki alevlere damladığında , ateşin daha da harlanması ile kulağımı delip geçen çığlıkla bağırdım.

Bir anda az önceki aydınlığa inat bakışlarım koyu bir karanlığa hapsolduğunda ve ben yüreğimin atışını kulaklarımda hissederken , aslında kötü bir kabusdan uyandığımı fark ettim. Bir süre dirseklerimin üzerine bedenimin ağırlığını verdim. Kalp ritmim giderek normale dönmeye başladığında , yatağımdan kalkmak için ayaklarımı halı ile kaplı zemine indirdim. Gördüğüm rüyanın etkisi ile ağzım dilim kurumuştu. Odamdan çıkıp mutfağa doğru ilerlediğimde , dışarıdan gelen sesler ile pür dikkat uğultu şeklindeki mırıldanmalara kulak kabarttım. Mahallenin normalde sessiz olması gereken bir saatinde bu seslerin normal olmadığını bilecek kadar yaşamıştım burada. Merakıma yenik düşüp pencereden baktığımda , alevler ve etrafındaki insanlar ile kaplanmış şirketin iş makinasını gördüğümde hayretle kaşlarımı kaldırdım. Şuan ev yansa umrumda değildi ama yine de bilinçsizce kendimi kapıdan çıkarken buldum. Üzerimdeki kısa kollu tişört ve alt pijamayla kendimi sokağa attığımda , az önceki uyuşukluğum soğuğun etkisi ile yok olmuştu. Adımlarımı evin arkasındaki karışıklığa yönelttiğimde , böyle bir şeyi kimin yapabileceğini düşündüm. Babamın o berbat makinayı mahallenin ortasında bırakarak aslında bir savaş başlattığını bilsem de , bu kadar çabuk karşı atağa geçeceklerini hiç düşünmemiştim açıkcası.

Buzlar ben bastıkça ruhuma iyi gelen çatırdılar ile bana eşlik ederken , kalabalığı yarıp geniş alana çıktım. Tüm mahalle gözlerini yanan alevlere dikmişti. Kimin elleri göğsünde sanki bir maç izliyor , kimisi de aralarında fısıldaşarak bana bakıp greyderi gösteriyordu. Hepsinin en ufak bir harekette bulunmaması ise aslında ne kadar nefret dolu olduklarını görmemi sağladı. Haksız da sayılmazlardı gerçi. Onların yuvasına saldırmıştık. Hangi canlı kendine yapılan böyle bir saldırı sonrası düşmanını severdi ki?

"Geçmiş olsun cadde bebesi. " Önder alayla bana bakıp bu sözleri sarf ederken , hırsla soludum. Ona kızmamın sebebi başkaydı gerçi. Aptal herif sırf benim yüzümden ortaklığı bozmuştu Burak ile. Onca zorluktan sonra böyle bir şey yapmasınaydı öfkem. Yoksa iş makinasının yanmasını zerre kadar önemsemiyordum.

"Gitti güzelim makina lan. Cillop gibiydi. Bunu Hurdacı Mustafa kaça alır ki? "

"Oğlum Mustafa Abi bile buna beş kuruş vermez lan. Ne de olsa düşman malı. " Kenan bana bakıp sırıtarak konuşmaya devam etti. "Haram. " Onun yüzünde de hepsindeki aynı ifade vardı. İntikam almanın keyfi.

"Bu yaptığınız suç. Bilmem farkında mısınız ama kim yaptıysa başı büyük belada. "

"Sen bizi tehdit mi ediyorsun lan zengin züppesi. " Önder üzerime doğru gelirken mahallenin büyüklerinden birisi kolunu tutunca durakladı. Ben ona dik dik bakarken , onun yüzündeki öfke ağzımı burnumu dağıtacak cinstendi. "Tehdit ettiğim falan yok. Bu zimmetli bir makina ve başınız devletle belaya girmek üzere farkında mısınız? " Sanırım bu detayın pek farkında değillerdi. Şaşkınca birbirlerine baktıklarında , onlara başımı iki yanımda sallayarak baktım.

Kapı Komşum Where stories live. Discover now