8. Bölüm 《☆☆☆》Organize İşler

15.8K 769 73
                                    

İçimde kabaran öfkenin etkisi ile hızlı adımlarla yokuşu tırmanırken , hiç düşünmeden hareket ettiğimi biliyordum. Yaptığım şey çocukluk olsa da , o egoistin iyi bir derse ihtiyacı olduğunun da farkındaydım. Hele hele beni öptüğü o günden beri , onun bende büyük bir takıntıya sebep olduğunun da bilincindeydim. Günlerdir bayram için hazırlık yapıldığından pek dışarı çıkmadığım için bu kadar takıldığımın farkında değildim ama ona olan sinirim yeniden su yüzüne çıkmış ve yapmamam gereken bir şeyi yaptırıyordu bana.

"Zeliş yavaş olsana kızım. Daha yeni yemek yedik. Nefesim kesildi valla ya. " Nesrin arkamda söylenirken ben bir an bile yavaşlamadım. Çünkü tek bir geri dönüşüm tamamen vazgeçmem demekti. "Kızım sen valla iyice manyaklaştın. Bu Tekin sana iyi gelmedi. Adam mahalleye geldiğinden beri bir tuhaftın , öpünce iyice raydan çıkmış trene döndün he. "

Boşboğaz arkadaşımın bu sözleri aniden durup yeniden yönümü ona dönmeme sebep olduğunda , şokla yanında bir ona bir de bana bakan Gül'ün surat ifadesinde takılıp kaldım. O anda sert bakışlarım Nesrin'i bulduğunda , bu sözlerin bilinçsizce ağzından kaçtığına bana bakan mahçup bakışlarından sonra emin oldum.

"Bir dakika... Bir dakika... kim kimi öptü? Ne öpmesi? " O bu soruları şaşkın bir surat ifadesi ile Nesrin'e yöneltirken , ben de bu işten nasıl sıyrılacağımın planlarını yapmaya başlamıştım beynimde. Bu defa yanımdaki kızdan cevap alamayacağına emin olduğunda , radarlarını pür dükkat bana çevirdi. " Bana hemen bir açıklama yapmanı bekliyorum. Ne zaman oldu bu olay? Ve sen ne zamandır benden sır saklıyorsun? " Öfkeli gözleri yeniden Nesrin'i bulduğunda cümlesini düzeltti. " Daha doğrusu siz ikiniz... Ne ara benden sır saklar oldunuz? "

Onu daha fazla sinirlendirmemek adına gerçekleri söylemeye karar verdim. Yavaş adımlarla yanına gittiğimde , gözlerinde hâlâ şüphe kıpırtıları fır dönüyordu.

"Eğlence yaptığımız gece. Beni evin arkasındaki aralığa sıkıştırdı. Aniden oldu. Utandım sana söylemeye. Nesrin anlamasa ona da söylemeyecektim. İnan hiç suçum yok Gül. Ben istemedim , kendi kendine öptü. " Ben mahçup bir ifadeyle ona kelimelerimi sıralarken , onun yüzünde tek bir kas dahi oynamıyordu.

Bir süre sonra alayla bana bakıp güldüğünde neden rahatladığımı bile bilmiyordım.

"Senin ondan o gün suratın al aldı dimi? Seni sinsi seni. Çocuğu kafeslemiş haberimiz yok. " Onun bu pervasız sözlerine koskocaman gözlerle bakarken , o kahkaha atınca tepem attı. "Kız afferim sana. Cillop gibi çocuğu o Buse kaşarına kaptırsaydın , yolardım saçını başını. " Ben bu sözlerle şoktan şoka girerken , o hâlâ işin dalgasındaydı. Bir süre sonra hedef değiştirip Nesrin'e yöneldiğinde , ancak ona bakmayı akıl ettim. İkisi benim dumura uğramış ifademe bakıp kahkaha atarken , arkamı dönüp sabırla başımı yukarı kaldırdım.

Bir tane akıllısı beni bulmaz mıydı arkadaş?

Kızlar beni ayıplar diye günlerdir karın ağrısı çekerken , dostumun dert ettiği şeye hafifçe gülmeden edemedim. Manyaktı bu kız ya. Asıl olayı atlamış , mahallemizin sülüğü için keyiflenmişti. O anda onun Tekin ile konuşmasını hatırladığımda , suratımı buruşturdum.

Bizim öpüştüğümüzü duysa ne hissederdi acaba? Nasıl da morarırdı ama.

Onun o surat ifadesi gözümün önüne geldiğinde kıkırdadım. Benim bu halimi gören arkadaşlarımın alayla laf atması ile kendimi toparladım.

"Tabi sırıtırsın öyle pişmiş kelle gibi. Kaptın daşş gibi çocuğu. Gül bakalım küçük hanım. " Her ne kadar kendimi toparlamaya çalışsam da , hâlâ yüzümde neşeli bir ifade barındırdığımı biliyordum.

Kapı Komşum Where stories live. Discover now