3-Çete

13.9K 783 337
                                    

Rekabet dolu bir bölüm olduğu için bu bölüme medyadaki şarkıyı koymak istedim. (Taylor Swift- Ready For It?) Şarkının hissettikleriyle olaylara dahil olabileceğinizi düşünüyorum. Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar💕

*****

Kapı açıldığında tuttuğum nefesimi bırakarak içeri girdim. Ilgın'da ardımdan girip kapıyı kapattığında ona kısa bir bakış attım. Ardından odayı incelemeye başladım. Kahverenginin bir çok tonu ile düzenlenmiş odanın pekte bir espirisi yoktu. Genel bir basitlik odaya hakimdi. Bu yüzden bakışlarımı tam karşımdaki; kaderimi belirleyecek kişiye çevirdim. Ilgın'a ufak bir gülümseme gönderdikten sonra bana döndü. Aynı anda Ilgın'ın ellerini omuzlarında hissettim.

"İşte bahsettiğim kız Yağmur."

"Herkesin senden bahsettiğinden haberin var sanırım Yağmur. İddialı bir başlangıç yaptın." dediğinde yüzüme ufak bir gülümseme yerleşti.

"Aslında önemli bir şey değildi." Benim için anlık bir tepkiydi ve böyle sonuçları olacağını düşünmemiştim.

"Demek önemli olmadığını düşünüyorsun. O zaman seni biraz daha zorlamalıyız. Çeteye girmek istiyorsan kendini kanıtlamalısın."

"Ne gibi?" dedim ciddi görünmeye çalışırken. Surat ifademi düz tutmak zordu. Bu sırada Kerem yüzündeki rahatsız edici gülümseme ile Ilgın'a döndü. Bakışları ona dönünce anında yumuşadı.

"Akşam yedide, antreman salonunda olun. Çıkabilirsiniz." dedi duygu barındırmayan sesiyle. Her şeye rağmen yabancıların yanında mesafeliydi.

Ilgın'a döndüğümde başıyla kapıyı işaret etti. Beraber dışarı çıktığımızda derin nefesler alıp verdim. Bakışlarım ona döndüğünde, endişe içimde büyüyordu.

"Nasıl kanıtlayacağım kendimi?" dedim huzursuzluğumu sesime yansıtarak.

"Arada sırada yeni gelenlere yapılır bu. Müsabaka gibi bir şey. Seçtikleri birisiyle karşılasacaksın. Ne olursa olsun pes etme. Ben de bu şekilde girdim çeteye. Çok kötü dayak yemiştim hatta."

"Baya iyiymiş(!)"dedim alayla. Daha başıma ne gelebilirdi?

AKŞAM: Saat 18:50

Kalabalığa hızlıca göz gezdirip Ilgın'a döndüm. Güven verici bir şekilde gülümsedi.

"Kiminle karşılaşacağım? Bir fikrin var mı?"

"Bilmiyorum ama dişli biri olacağı kesin. Benim karşıma Arza diye bir kızı çıkarmışlardı. Güreşçiler gibi kaslıydı. Dedim ya dayak yemiştim diye." Çember oluşturmuş kalabalığa bakarken, titreyen ellerimi göğsümde birleştirdim. Herkesin haberi vardı sanırım bu olaydan. Bu kalabalık beni korkutsada umursamamamaya çalıştım. Cesaretimi sınamam ve değiştiğimi kanıtlamam lazımdı. Ancak kanıtlamam gereken kişi, ne buradaki büyük kalabalık ne de bir başkasıydı. Kendi benliğime artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını göstermem lazımdı.

"Bu arada Yaman yani liderimizde burada olacak. Hatta geldi bile" dedi çıkışı işaret ederken. Uzun boylu ve soğuk bakışlarıyla, ilk bakışta korkutucu duran biriydi. Dağınık, kahverengi saçlarını eliyle geriye doğru yatırırken sağındaki Kerem'le konuşuyordu. Simsiyah giyiniş tarzıyla bu görüntü karşısında dikkatli olmanız gerektiğini hissediyordunuz. Boynundaki yıldırım dömesi ise onda en çok ilgi çeken şeydi.

Bakışlarımı ondan ayırırken bize 'gelin' işareti yapan Kerem'e odaklandım. Yavaş yavaş onlara yaklaşırken her adımımda daha çok geriliyordum.

Çete SavaşlarıWhere stories live. Discover now