12-Ölü Anılar

5.9K 419 194
                                    

Selamlar herkese🎉

Bölüme başlamadan önce ufak bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bu bölümde bazılarınızı olumsuz etkileyebilecek ve rahatsız edebilecek sahneler olabilir. Lütfen, okuduğunuzun bir kurgudan ibaret olduğunu unutmayın. Bu kurguda yer alan çoğu şeyin yanlış ve gerçek hayatla bağlantısı kurulamayacak olaylar olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Sizleri seviyorum.

Okuduğunuz için teşekkürler. Medyada çok güzel bir şarkı var; Aviva - Princesses Don't Cry

İYİ OKUMALAR🌸




***************

Barmenden içecek hafif bir şey isteyerek yanımda yarı uyanık bir şekilde duran adama döndüm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Barmenden içecek hafif bir şey isteyerek yanımda yarı uyanık bir şekilde duran adama döndüm. İçkim geldiğinde sonunda beni fark etti. Ona gülümsedim ve içeceğimden büyük bir yudum aldım. Şu an burada yapmaya çalıştığım şeye inanamıyordum. Ama yapabileceğimi biliyordum ve tek ihtiyacım olan biraz daha cesaretti. Bu yüzden ona doğru eğildim. Barın kırmızıya boyanan ışıkları etrafı farklı bir havaya sürüklerken, sakinliğimi korumaya çalışıyordum. Ancak tanımadığım bir adamın yüzü karşımdayken bu kolay değildi.

"Buraya ilk kez geliyorum. Ama yalnız olmayacağım değil mi?" diye bağırdığımda rahatsız edici bir gülümseme yerleşti yüzüne. Gerildiğimi hissederken gülümsememi yüzümde tutmayı başardım.

"Bu gece sana ortak olabilirim." Kelimeler ağzında dağılırmışçasına konuştuğunda onu anlamakta zorlandım. Zaten sızmak üzere olduğu belliydi. Yüzündeki gülümseme her saniye daha da itici görünüp tüylerimi diken diken ederken, içinde olduğum durum bir anlığına çok kötü geldi. Hızlıca bitirmeliydim bu eziyeti.

"Acaba daha sakin bir yer var mıdır burada? Sert bir şeyler alarak konuşmamıza orada devam edebiliriz. Güzel bir gece olabilir. Dediğim gibi buraya ilk gelişim. Yani burayı güzel hatırlamak istiyorum." dedim koluna girerek. Sanki burası boktan bir ortam değilmiş gibi davranıyordum ve buna onu da inandırmayı umuyordum. Söylediklerim saçmalıktı. Ama ona saçma gelmemiş olacakki, beni kendinden geçmiş bir ifadeyle ayağa kaldırdı. Sahi bu kadar kolay mı olacaktı?

Kolumdan tutarak beni peşinde sürüklerken fazlaca sallanıyordu. Her adımımda gerginlik dalga dalga vücudumu esir alırken, uzun süreden sonra korktuğumu hissediyordum. İçinde olduğum durum iğrençti.

Siyah bir kapının önünde durduğumuzda uzun uğraşlar sonucu kapıyı açabildi ve içeri geçtik. İçerisi basit bir oda lambası ile yetersizce aydınlanıyordu. Ortada bir yatak ve yatağın yanında küçük bir çekmece vardı. Bunlar dışında oda da olan tek eşya, yatağın karşısındaki yine küçük seçilmiş olan dolaptı. Bu odanın kullanıldığı amacı düşünürsek, oda da bulunan eşyalar fazlaydı bile.

Çete SavaşlarıWhere stories live. Discover now