21-Yağmur

5.6K 388 508
                                    

Herkese selamlar! Öncelikle hepinizin yeni yılı musmutlu olsun💕

Biliyorum, biraz ortalıktan kayboldum; ancak sebeplerim vardı. Size bundan daha önce bahsetmedim ama ben köyde yaşıyorum. Bölüme vakit ayıramadım; çünkü köpeğim doğurdu. Torunlarım oldu sekiz tane🥺 Anneleri ve onlarla ilgilendim. Daha sonra uzak bir yakınımız - türkçenin garipliği- vefat etti ve annemler ziyarete gitti. Köpeklerimle artı artı ilgilenmek bana kaldı. Sonrada ablamgil geldi, yeğenlerimle ilgilendim falan filan. Yani yoğun günler geçirdim, yazmaya kendimi veremedim.

Ayrıca nasıl veremedin diyenlere ufak bir örnek bırakıyorum buraya;

Okurlar: Ya yazar şu an kesin yeni bölümü yazıyordur.
Ben a.k.a yazar: Ya proxima centauri yıldızının adı çok güzel, bizimki kötü. Güneş ne ya, SAN YAni???? Keşke balina olarak doğsaydım💕 Şarkılarla evlenmek yasal olsun ARTIK. *uyur*
*Kalkar ve hayatı sorgular.*
*Fütursuzca dans eder*

Kafası çok dolu olan birine göre yazabilmem benim için mucize gibi anlayacağınız.

Medyada bölümü yazarken çok dinlediğim bir şarkı var. (Billie Eilish - hostage)

Uzattım, biliyorum. O zaman bölümü bırakıyor ve gidiyorum🌌

İYİ OKUMALAR🌸🍃

*****

Duvarın yarısını kaplayan dokunmatik ekrana kilitlenmiş gruptan, tek tük fısıltılar dışında ses çıkmıyordu. Ekranda oynayan görüntülerde, biri küçük diğeri büyük, iki beden yaşam savaşı veriyordu. Tanıdık görüntülerdi. Hatta grubun bir kısmı ilgisizdi bile. Onlar dışındakilerse; bir yandan kendi dejavularında sürüklenirken, aynı zamanda da herkesin tanıdığı Asi'nin ve Cüneyt denen küçük çocuğun savaşını izliyorlardı.

Yere düşen beden ile genç kızın rahatlığı, izleyen herkesin öfke ve rahatlama şeklinde iki duygu koluna ayrılmasına neden oldu. Ancak saniyeler sonra Asi'nin karnına gömülen bıçak ile ekranın önündeki her beden hiçbir şey hissedemez olmuştu. Zamanın yavaşladığı bu anda, saniyeler birden ona vurduğunda sonunda biri bu beklenmeyen olaya tepki verebildi.

"Asi... Yağmur! Yağmur bıçaklandı Kerem!" diyerek ekrana doğru atılan kişi Ilgın'dı. Sesinde, Kerem'in dahi ilk kez duyduğu bir yoğunlukta acı vardı. Bu yüzden kolay kolay ağlamayan sevgilisinin yanaklarına saniyeler içinde yayılan gözyaşlarını sildi ve onu göğsüne yasladı.

Bu sırada ekrandaki görüntü değişmiş, zayıf beden tuttuğu bıçağı genç kızın karnında çevirmişti. Gencin yüzündeki şeytani gülümseme diğerlerini ancak kendine getirirken, bozulan sessizliği ortamdaki tek liderin otoriter sesi böldü.

"Bekleyeceğiz." Herkes düzenin en üstünden gele sese uyarken, kafası karışık tek bir kişi vardı. Gördükleri ile baştan aşağı titreyen bedenine karşın; Savaş'ın düşüncelerini, Kuzey'in sesindeki belirgin korku dağıtıyordu. Ancak buna konsantre olamayarak, bakışlarını görüntülerin akmakta olduğu piksel topluluğuna çevirdi.

Kızın karnından çıkan bıçakla, sessizliği bu sefer Can'ın hıçkırıkları bozdu. Ancak elinden hiçbir şey gelmeyen sadece o değildi. Yağız'da tıpkı onun gibi kalbinin acıdan patlayacağını düşünürken, tam yanında olanları izliyordu.

"Bir şeyler yapmalıyız." Her zaman etrafa neşe saçan Can'ın, hıçkırıklarının arasından saldığı fısıltıyı tek duyan Yağız'dı. Dolan gözlerini karpıştırarak yanındaki küçük bedeni kolları arasına aldı. Bir şeyler yapamazlardı. Elleri kolları bağlı durdukları bu odada, acıdan yok olsalar bile Yağmur'a yardım edemezlerdi. Kural buydu ve çiğnenmesi dahi Teknolojiklerin kalbinize yollayacakları kurşun ile engellenmişti.

Çete SavaşlarıWhere stories live. Discover now