"Kaybolmuş bir ruhtum sadece ve doğru yolu bulmak için çabalamıyordum. Ben akıntıya karşı çırpınmayı seçmemiştim. Çünkü ne kadar çırpınırsam hayat da beni o denli derin karanlık sulara çekiyordu."
Derin Ertürk; lisenin popüler başarılı,sevecen,şı...
Bölüm parçası: Starstruck - Something About The Sunshine ( Starstruck filmini izlemediyseniz eğer, izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum!!)
Herkese merhaba :) Bu aralar yazdığım en uzun bölüm oldu! Umarım hoşunuza gider. Tadını çıkarın :) Lütfen bölümü oylamayı ve özellikle fikirlerinizi benimle paylaşmayı unutmayın :)
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Çalan telefonun sesiyle sıçradım ve dilimin ucuna gelen kaba kelimeleri bastırdım. Telefonu şifonyerin üzerinden el yordamıyla bulmaya çalıştım. Başarısız olunca gözlerimi açtım ve bulanık görüşümü netleştirmek için gözlerimi ovuşturdum. Telefona ulaştığımda yanıp sönen ekranda İdil'in şebekçe gülümseyen resmi beliriyordu.
Kaşlarım çatıldı ve duvardaki saat öğlen biri gösteriyordu fakat uykumu alamamıştım. Alacakaranlığın tüm serisini izlemiştik. Üstelik yerimi yadırgamış geç uykuya dalmıştım. "Selam." dediğimde sesim çatallı çıktı.
"Ne yapıyorsun?" diye sordu.
Gözlerim daha fazla dayanamayarak geri kapandı. "Hala yataktayım." diye cevapladım.
"Bu saatte mi?" Saşkın ses tonu tekrar neşeye büründü ve "O sevimli poponu yataktan kaldır ve hemen bize gel. Bizimkilerle takılacağız." dedi.
Bir anda gözlerim fal taşı gibi açıldı ve yatakta doğruldum. Uras'ı gördüğümde nasıl davranacağımı bilmiyordum. Kendimi aptal gibi hissediyordum. O öpücüğü istemiş olamam inanamıyordum. Gerçekten aptalım. "Bilemiyorum." Sanırım pas geçecektim.
"İtiraz istemiyorum. Barbekü falan yapacağız. Oyun oynarız eğlenceli olur." Uzatarak konuşmaya başlamıştı. Parmağını buklelerinden birine dolamış ve dudak büzmüş olduğuna eminim. İstemediğini alınca her zaman bu yola başvururdu.
"Dün gece Berkay'larda kaldım. Bilemiyorum. Başka bir plana dahil olmam doğru olmaz gibi geliyor." diye bahane uydurdum. İdil'i kırmak istemiyordum ancak Uras'ında orada olacağı ihtimali beni bu yataktan çıkmamaya zorluyordu.
"Berkay'da mı kaldın? Neden?" diye sordu meraklı bir tonda.
"Babam ve Ceyda seyahatte. Hafta sonu için burada kalıyorum." diye açıkladım kısaca.
"Oda gelsin. Hadi ama!" diye ısrar etti.
Gözlerimi kapadım ve derin bir nefes aldım. Başka bahanem kalmamıştı ve İdil beni rahat bırakacak gibi değildi. "Pekala, geleceğim. Berkay'a gelmek ister mi diye sorarım."
"Yaşasın! Şimdi kapamam lazım, bebek. " Öpücük sesi çıkardı.
"Görüşürüz." dedikten sonra telefonu kapadık.
Berkay'ın kapısını çalarken tereddüt ettim. Ya Uras'ta oradaysa? İkisinin birbirinden hoşlanmadığının herkes farkındaydı. Bu benim için zor bir gün olabilirdi. Duraksayıp düşünmeye fırsatım olmadan Berkay kapıyı ardına kadar açtı. Benim aksime çoktan uyanmış gibi görünüyordu. Saçlarına şekil vermiş ve üzerini değişmişti.
