35:ÇALINTI BİLGİ

4.2K 189 48
                                    

Bölüm Parçası: Gavin DeGraw- I Don't Wanna Be

Keyifli okumalaaar minik Beyaz Kumrularım :))

Sabahın ilk ışıklarında koruda koşarak ilerleyen adımlarım arasında derin soluklar alıp veriyordum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sabahın ilk ışıklarında koruda koşarak ilerleyen adımlarım arasında derin soluklar alıp veriyordum. Koşu montumun cebindeki telefondan Kris Kros'un Jump'ı yükseldiğinde bir grup kuş hareketlendi ve göğe yükseldiklerinde çıkardıkları seslerin yansıması ağaç yapraklarının hışırdamasına karışarak kaybolup gitti.

Yanıp sönen ekrana baktım.

........ Bilinmeyen Numara .........

"Alo?" Etrafıma bakındım. Deha'nın aradığını biliyordum.

"Yalnız gelmeni söyledim."

Kaşlarımı çattım ve ağaç tepelerine göz gezdirdim. "Yalnızım."

"Saat iki yönü." Bakışlarımı oraya çevirdiğimde "Dibi yosunlanmış ağacın arkası." diye talimat verdi.

Tarif ettiği yöne doğru bir kaç adım attığımda orada bir şeylerin kıpırdandığını farkettim. Önce tedirginlikle duraksadım. Takip edilmediğimden emindim. Daha sonra tereddütlü hareketlerle ilerlemeye devam ettim.

Neredeyse turuncuya dönük kızıl saçlarını ve iri ela gözleriyle karşılaşınca rahatladığımı belli eder şekilde nefes verdim. "İdil?"

Suç üstü yakalanmış küçük bir çocuk kadar masum bir gülümseme sergiledi ve gözlerini kaçırarak "Selam." dedi.

"Burada ne işin var?"

Pembe süet eteği, fırfırlı beyaz gömleği ve kırmızı Prada çantasıyla koşuya çıkmadığını eminim. Üstelik koşmayı sevmezdi bile.

Çantasıyla aynı kırmızının tonunu paylaştığı topuklu botlarına bulaşan çamurlarlardan kurtulmak için ayaklarını yere sürttürürken "Dün geceki konuşmamızı aniden sonlandırdın ve iyi gözükmüyordun. Uyku tutmadı ve sabah erken yanına geldim fakat sen evden çıkıyordun. Seslendim ama duymadın..."

Kulaklığımı parmaklarımın arasında salladırdım.

"... Tedirginliğin yüzünden anlaşılıyordu. Seni takip ettim. Biraz durmuş geride dinlenirken telefonun çaldı ve şu tuhaf konuşmayı yapıp etrafına bakındın. Bir şeylerin ters gittiğinin farkındayım. Başın belada falan mı? Neler döndüğünü anlat."

Gözlerimi İdil'den ayırmadan telefonu tekrar kulağıma dayadım. "Bu en yakın arkadaşım. Sadece benim için endişelenmiş. Sorun yok, ortaya çıkabilirsin."

"Kimliğimi paylaşmayı sevmiyorum. Bu ilk iş kuralım."

"Kimseye bir şey söylemez."

"Kural kuraldır." Duraksadı. "Gövdesi oyuk ağacı görüyor musun?"

BEYAZ KUMRUWhere stories live. Discover now